23 Ocak 2018 Salı

Anne ile Başbaşa...

Anne ve Deniz bugün başbaşa program yaptılar...Deniz'in sömestre tatili olduğu için Anne'nin de 1 gün izin kullanması ile, birlikte geçirecekleri bir gün ayarlamış oldular.

Aslında bugün sabahtan pasaport randevuları vardı. Sonrasında Deniz banka şubesine uğrayarak kumbaralarını boşaltmayı planlıyordu. Üstüne Deniz'in gitmek istediği TRT Çocuk Müzikallerinden "Ege ile Gaga" çocukların sömestre tatilleri nedeniyle hafta içi günlerde de programlanmış olunca tam denk gelmişti. Anne de 1 gün izin kullanmıştı.

Sabahtan saat 08:30'da Anne, Baba ve Deniz evden çıkacaklar, Anne ile yeniden ancak saat 17:30 civarında geri döneceklerdi. Bu süreçte pasaport başvurusunda bulunacaklar, Baba'yı işe gitmek üzere ugurladıktan sonra Banka şubesine gidip tam 1,5 saat süresince Deniz'in kumbarasındaki bozuk paraları sayacaklar, sonra Marmara Forum'a gidecekler, salon halılarına karar verecekler, Starbucks'da oturarak ancak saat 12:00'ye doğru kahvaltı yapacaklar, devamında halı ile ilgili karar değişikliği yaşayıp biraz önce karar verdikleri modeli değil, farklı bir modeli eve, denemek üzere götürmek üzere Corsit'e yükleyecekler, Ege ile Gaga için Torium'a doğru yola çıktıklarında Deniz Corsit'te uyuyakalacak, Anne hafif karla karışık yağmur yağışında Torium'un otoparkına giriş  yaptığında uyanacaktı. Otopark'tan çıktıklarında Migros'un önündeki arabalara binmek isteyen Deniz, bu kez bozuk para edinebilmek için marketten su almak zorunda kalacak, bozuk paraların neden bu kadar kıymetli olduğunu, ürün almadan kasadaki görevlilerin neden para bozmak istemediklerini anlamlandıramayacaktı. Oysa kendisi Banka şubesine o kadar çok bozuk para bırakmıştı ki...



"Ege ile Gaga" oldukça eğlenceli bir müzikal olacak, salon da sömestre tatili olması sebebiyle tamamen dolu olunca, gösteri süresi tam bir çocuk şenliği havasında geçecek, hatta Deniz oyunun kısa sürdüğünü düşünecekti.


Müzikal çıkışında ise Torium'un içindeki LunaPark'ı keşfedecekler, Deniz atlıkarınca ve trene bindikten sonra üçüncü jetonunu çarpışan arabaya binmek üzere kullanacak, görevli kullanmayı bilmiyor ise kendisi sürekli müdahale etmek zorunda kalacağı için, kullanmayı bilmiyorsa binmese daha iyi olacağını söyleyecek, Anne ise akülü araba kullandığı için Deniz'in araba kullanmayı bildiğini paylaşarak, Deniz de çok istekli olduğu için Deniz'i binmeye cesaretlendirecekti.Deniz sadece 1 kere kıyıya çok yanaştığında, geri geri çıkmak için görevlinin yardımına ihtiyaç duyacak, geri gitmesi için herhangi bir farklı yöntem olmadığını, aynı şekilde gaza basıp direksiyonu çevirdiğini görünce bir daha hiç görevlinin yardımına ihtiyaç duymayacaktı. Böylece çocuk çarpışan arabalarında çok eğlenecek, çok hoşuna gidecek, kullanmış olmanın mutluluğunu ve kendine güveni ile oyunu tamamlayacaktı



Dönüşte ise halıyı ilk etapta sitenin güvenliğine bırakıp, arabayı park edecekler, sonrasında da Anne'nin halıyı taşımasına Deniz de kafası ile yardımcı olacaktı. Eve geldiklerinde ilk işleri ise halıyı sermekti. Deniz'in de üzerinde rahatlıkla oyun oynayabileceği, tüy dökmeyen, yumuşak bir halı olmasını istemişlerdi. Büyüklüğü de dahil güzel görünüyordu. Anne ile birlikte merakla Baba'yı bekliyorlardı hem halıyı göstermek hem de bugünkü maceralarını anlatmak için...



Anne ve Deniz...

Bizim Deniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder