27 Şubat 2016 Cumartesi

Taaaa Nice'den Geldi Bu Kağıt Parçası...

Deniz: Anne bak! Anne bak! Bak, bak, bu ne????
Anne: Çöp Deniz, küçük bir kağıt parçası...Atarız, sen koy bir kenara. Ya da tamam bende dursun, ben atarım birazdan.
Deniz: Çöp değil, çöp değil! Taaaa Nice'den geldi bu kağıt parçası, Taaa Nice'den geldi! O kadar yolu nasıl da gelmiş...O kadar yolu nasıl da gelmiş!

"Parade of Lights" sırasında sürekli etrafa saçılan konfetiler, küçük kağıt parçaları, Deniz'in kıyafetlerinin üzerine, arabasının koltuğunun üzerine düşüyor, Deniz farkına vardıkça üzerini silkeliyor, arada bebek arabasından inip koltuğunu silkeliyordu...Hatta bir ara bu silkeleme konusuna oldukça takılmıştı...Gösteri sonrasında mümkün olduğunca silkelemişlerdi Deniz'in bebek arabasının koltuğunu, altındaki sepetini ancak yine de kalanlar olmuştu. Bu kağıt parçası konfetilerden şeklinde düşünüyordu Deniz...Bebek arabasını açarken, kapatırken, koltuğunun arasına sıkışmış, sepetinde kalmış konfetilerden dökülenler, evin içine girenler olabilirdi...

Taaa Nice'den gelmişti bu kağıt parçası...
Taaa Nice'den gelmişti...
O kadar yolu nasılda gelmişti...
O kadar yolu nasılda gelmişti...


Deniz Motorsiklet Fuarı'nda...

Deniz bugün Anne ve Baba ile birlikte CNR Expo'daki motorsiklet fuarı'nda...Motorlara, bisikletlere, atv araçlara, elektrikli taşıma araçlarına biniyor...Eline bir firmanın motorsiklet tanıtım broşürünü alıyor. Harita onun için tanıtım broşürü...Broşürden seçtiği motoru arayıp buluyor...


25 Şubat 2016 Perşembe

Kırmızı Hippi Bus Neden Hâla Gelmedi?

Kırmızı hippi bus neden hâla gelmedi?
Kırmızı hippi bus neden hâla gelmedi?

Deniz Cumartesi akşamı bilgisayarda kırmızı hippi bus'ı gördüğünden beri aynı soruyu soruyordu...

Kırmızı hippi bus neden hâla gelmedi?

Cumartesi akşamı "baktılar" Anne ile... Daha henüz sipariş dâhi vermemişti Anne, Deniz pazar günü itibariyle ne zaman geleceğini sormaya başladığında...

Kırmızı hippi bus neden hâla gelmedi?
Kırmızı hippi bus neden hâla gelmedi?

Anne pazartesi günü de sipariş verememişti.
Salı da verememişti.
Deniz'in aklına takılmıştı bir kere, bekliyordu...
Anne diyordu: "ben haberdar ederim geleceği zaman, evden çıkmayın bugün, kargo gelecek, yola çıkmış msj geldi derim. Ama daha yola çıkmamış. Başka yerden temin edip, bize göndereceklermiş"

Deniz yine soruyordu:
Kırmızı hippi bus neden hâla gelmedi?
Bugün gelecekti.
Yarın değil, bugün gelecekti...

Anne Çarşamba sabahı erkenden, evden çıkmadan sipariş verdi.
Perşembe akşamı kargo geldi...
Bugün kargo geldi...
Deniz'in sesi geliyordu telefondan..."kargo", "kargo", "kargo"....
Kırmızı hippi bus gelmişti...
Nihayet gelmişti...
"kargo", "kargo", "kargo"...


21 Şubat 2016 Pazar

Baba'nın Doğumgünü...

Deniz Baba'nın doğumgününü kutluyor.. Mumları üflüyor...Yeniden yakıyorlar, yeniden üflüyor...Pastanın üzerindeki çikolata harfleri, rakamları yiyor...

'Oyuncak Sergisi' Bir Market Mi?

Deniz, Anne ve Baba bugün nisan ayına kadar Mall of Istanbul'da acilmis bulunan 'Oyuncak Sergisi'ne niyetlendiler... Biraz zor oldu hazırlanıp çıkmaları... Tam kapıdan çıktılar, Deniz dedi 'bisikletimi de alayım...Anne de açıkladı: siyah arabalarını yanlarına almalarının daha uygun olacağını, isterse orada bazı marketlerde olan, arkadan anne babalar tarafından itilerek yürütülebilen, direksiyonlu arabalardan da olduğunu, onları kullanabileceğini...(Ama sergiyi değil, Mall of İstanbul'da bunlardan olduğunu, isterse alışveriş merkezinde gezerken bunlara binebileceğini kastederek...)

Anne'nin bu açıklamasına Deniz'in yanıtı: Ne yani 'Oyuncak Sergisi' bir market mi?
..
Bizim Deniz...

20 Şubat 2016 Cumartesi

Deniz'in Hazineleri - Sticker'lar

Deniz Anne'nin işyerine gittiğinde, Anne'nin masasında kendisini bekleyen bir sürü sticker da buldu...Anne'nin iş arkadaşı Hande Teyze getirmişti onları Deniz için. Anne'nin henüz Deniz'e götürme fırsatı olmamıştı. Deniz kendisi geldiğinde hepsini bulmuş oldu...Bir kısmını işyerinde yine Anne'nin masasının üzerindeki karton kutuların üzerine yapıştırdılar, eve geldi o kutular Deniz ile birlikte...Bir kısmını yapıştırmak da eve kalmıştı. Anne resim defteri üzerinde boş sayfalar ayarladı Deniz'e...Bir kocaman sayfa, iki kocaman sayfa dolusu sticker...

Artık Deniz yardımsız kendisi de rahatlıkla çıkartabiliyor olduğu için, yapıştırırken daha çok eğleniyordu...Bir oturuşta 100'e yakın stickerı çıkartıp yapıştırabiliyordu...

m

Bremen Mızıkacıları...

Bizim evdeki "Bremen Mızıkacıları"...

1 eksik var...Kırmızı ibikli beyaz lego tavuk kayıp..."İbikli" onun adı...

Neredesin İbikli?...
Neredesin İbikli?...

Arıyoruz şuan itibariyle...


18 Şubat 2016 Perşembe

Deniz Anne'nin İşyeri'nde...

Deniz Anne'nin işyerinde...Tompik arabalarını, boyalarını yanına aldı...Bugün işyerindeyiz...

Evdeki kahverengi hippi bus'ın kırmızısı Anne'nin işyerinde Deniz'in karşısına çıktı. Anne söz verdi döndüklerinde bilgisayardan sipariş vereceğine...

Deniz annenin işyerindeki kitapçı da bir de ilaveten "Arkadaşım Futbolcu" kitabını buldu...Bir de aradığı şekilli bardaklarının yenilerini. Ayıcıklı olanı seçti, şapkalı olanı daha sonra almaya karar verdi...O şapkalı bardak orada (henüz satın alınmamış) olarak durduğu için kendisine güle güle diyen herkese "yine geleceğim" diyordu..."Aşağıda bir de şapkalı bardak var, onu almaya geleceğim"

Anne'nin kucağına oturdu çoğu zaman, Anne çalıştı Deniz oyun oynadı. Anne'nin bir arkadaşı geldi. "Ben süperman'im", "Ben örümcek adam'ım", "Ben sünger bob"um dedi...Deniz inanmadı tabii ki...

13 Şubat 2016 Cumartesi

Carnaval De Nice 2016

Carnaval De Nice 2016...








Deniz Nice'de - 2.Gün - Carnaval De Nice 2016 - II

Flower Parade sonrasında Anne ve Baba, Deniz "yeşşş" bir uykudayken, niçoise mutfağının klasiklerinden "Socca" ve "Pissaladiere" izinde idiler...Oldukça klasik bir mekana "Chez Pipo"ya doğru yönelecekler, limana kadar yürüyecekler, mekanı bulacaklar, "Socca" ve "Pissaladiere"yi tadacaklar, Place Garibaldi tarafından dolaşarak yeniden Place Massena'ya, saat 21.00'de festival kapsamında "Parade of Lights" etkinliğinin gerçekleştirileceği alana doğru yöneleceklerdi. Bu sırada Deniz uyanacaktı. 
Chez Pipo - Socca - Deniz
Deniz uyandığında hemen "Atlı Karınca"nın yanına gidecekler, ancak kapanmadan önce yetişemeyecekler. Son anda Deniz kahverengi at'ın ve turuncu balığın üzerine binip fotoğraf çektirecek, sonrasında ise dönmedolaba doğru yöneleceklerdi...



Deniz, Anne ve Baba'nın dönmedolap maceraları sonrasında, etkinlik öncesinde akşam yemeği için tercihleri "Hippopotamus" olacaktı. Burası Anne ve Baba'nın Paris'te de zaman zaman tercih ettikleri, sevdikleri bir mekandı. Nice'de bu kez Deniz ile birlikte tercihleri olacaktı. Geçmişte gittiklerinde restoranın çocuk menüsü, çocuklar için hediyeleri hiç ilgilerini çekmemişti ancak bu seferki gidişlerinde daha boş masa ayarlanmasını beklerken keşfetmişlerdi Hippopotamus puzzle'ını, boyama-aktivite kitabını, boya kalemlerini...Ayrıca "Parade of Lights" etkinliğinin gerçekleştirileceği mekana yakınlığı güzel bir durumdu...Restoranın kapısından çıkıp hemen "Parade of Lights" etkinliğine dahil olabileceklerdi..



Veeee "Parade of Lights".... Deniz'in Hippopotamus uçan balonları...









Deniz Nice'de - 2.Gün - Carnaval De Nice 2016 - I

Anne, Baba ve Deniz öğleden sonra saat 14.00'de Nice Karnaval'ında "Flower Parade"deler..."Çiçek Arabaları Geçişi"... Uzun bir kuyruğun sonunda biletlerini aldılar. Bilet kuyruğunun bitişini beklemek Deniz için kolay değildi...Deniz sıradan ayrılıp bazen bilet gişesinin yanına içeri giriyordu, bazen Baba'nın yanına dönüyordu... Flower Parade için rengarenk kostümler giyinmiş küçük çocuklar da vardı... Sırada herkes hemen bilet alıp gösteriye yetişmek için sabırsızlanıyordu...

Sonunda biletlerini aldılar ve hemen koşarak geçişin gerçekleşeceği alana yöneldiler...Tam bu sırada Deniz, gösteri alanının giriş kapısının yanındaki "Atlı Karınca"yı fark etti...Ancak gösteri başlamak üzereydi. Sonra "Atlı Karınca"ya da Deniz'in binmesi planı yaparak gösteri alanına girip, geçiş yapılacak caddenin karşı tarafına geçtiler. Veeee "Çiçek Arabaları Geçişi" başladı...







Ancak tabii ki Deniz bir süre sonra aklındaki "Atlı Karınca"ya binme planını gerçekleştirmek isteyecek... Ancak geçiş devam ettiği için artık caddenin karşı tarafına geçemeyecekler. Uzun bir kaldırım boyunca yürüyüp, yürüyüşün sona erdiği yerden karşıya geçmeleri ancak mümkün olabilir olduğu için, bunu yapıp gösteri alanını çıktıklarında da geri içeri girmeleri sorun olabileceği için, Deniz'e bunu açıklamaya çalışacaklar...Hatta güvenlik görevlisinin de karşıya geçmelerine şuan için izin vermediğini, ancak tam güvenlik görevlisinin önündeki kapının yanında olduklarını, izin verilir verilmez, gösteri biter bitmez karşıya geçip "Atlı Karınca"ya gidebileceklerini anlatacaklar ancak Deniz sinirden uykuya dalacak...Siyah bebek arabasının üzerindeki sarı çiçeklerle alternatif "Çiçek Arabası" yaratmış olacak...


Deniz Monaco'da - 2.Gün...


Deniz, Anne ve Baba'nın bugünkü programında sabahtan Monaco'ya gidip gelmek var...Nice'den trenle Monaco'ya geçecekler. Öğlen saatlerinde geri dönüp, bilet alıp, 14.30'da "Flower Parade"yi (Çiçek Arabaları Geçişi'ni) izleyecekler...

Kaldıkları otel Central Train Station'ın(Merkez Tren İstasyonu'nun) hemen yakınında olduğu için, sabahtan Monaco'ya geçişleri gayet kolay oldu. Monaco'da "Palace du Casino"ya doğru sahilden bir yürüyüş yaptılar. Deniz evdeki uzaktan kumandalı kırmızı Ferrrari'sinin gerçeğini ve denk geldikleri daha bir çok model arabayı ilgiyle takip ediyordu. Meydana çıkışta "Fairmont Hairpin"e denk geldiler. Monaco Grand Prix'inde bilindik, oldukça keskin bir virajmış burası...







Sonrasında "Palace du Casino"da biraz zaman geçirecekler. Sonrasında Deniz'e zorunlu olarak ihtiyaç olunca Hotel de Paris'de de zorunlu olarak giriş yapmış olacaklar ve 13.00 treni ile Nice'e geri dönecekler...



Artık gündemlerinde Nice Karnavalı var...


12 Şubat 2016 Cuma

Nice - Avenue Jean Medecin...

Deniz, Anne ve Baba...Avenue Jean Medecin'de Nice'de bu gece konaklayacakları otellerine doğru yürüyorlar...Deniz gündüz eşyalarını bırakmak için uğradıklarında otellerini, odalarını görmediği için merakla etrafını izliyor, yolu takip ediyor...Bu fotoğrafı çekiyorlar...Eski bir tablo ve caddenin şimdiki hali...

Hemen sonrasında Deniz yine, bu kez de daha otele varamadan "yeşş" bir uykuya, gece uykusuna dalıyor...

Anne ve Baba Deniz'i "yeşş" bir uykuya daldığı bebek arabasından alıp yumuşacık bir şekilde kendi yataklarının ortasına yatıracaklar...Deniz anlaşılan kendisi için kurulmuş portatif yatağı ve odalarını ancak bir sonraki günün sabahında görüyor olacak...

Ave Jean Medecin - Nice
Ave Jean Medecin - Nice

Deniz Nice'de - 1.Gün...

Deniz, Anne ve Baba Nice'deler...

Uçak yolculukları çok güzel geçti. Deniz'e göre uçağa binen tüm yolcular aslında Avusturalya'ya gitmek istiyorlardı. Ancak yanlışlıkla Nice uçağına binmişlerdi. Maalesef ki haberleri yoktu yanlış uçağa bindiklerinden. Deniz fark etmişti tüm yolcuların yanlış uçağa bindiğini. Bir hostes teyzeye ya da host amcaya söylemelilerdi...

Hakikaten söylediler...Hostes ablaya söylediler. Bu uçağa aslında Avusturalya'ya gitmek isterken yanlışlıkla binenler de vardı. Onlara bir söyleyin durumu dediler...Onların daha çok yolu vardı. Nice'de uçaktan inip bu kez aktarmalarla nasıl Avusturalya'ya ulaşacaklarını ayarlamaları gerekecekti...Ne kadar ilginç bir durumdu...Bu yanlışlık nasıl olmuştu... Bir tek Deniz fark etmişti...

Veee...anlaşıldığı üzere, Deniz'ce birçok konu gündemlerinde şekilde; Anne, Baba ve Deniz varmışlardı Nice'e...

Havalimanı'ndan 99 numaralı otobüse bindiler... Konaklayacakları otelleri Nice Tren İstansyonu'na yakındı. Şehir merkezine götüren otobüs numarası 98'di. Anne, Baba ve Deniz'in konaklayacakları otellerinin yakına götüren otobüsün numarası 99'du...

Otobüse bindiler...Yolda "yeşşş" bir uykuya daldı Deniz. Anne ve Baba otellerini buldular, eşyalarını bıraktılar. Akşam yemeği için rezervasyon yaptırdılar. Sonrasında ertesi günkü festival etkinlikleri için nereden bilet alabileceklerini araştırmaya başladılar. Bu sırada Deniz uyandı. Bilet gişesini açık yakalayamadılar. Ancak nasıl olsa ertesi gün etkinlik saatinde de almalarının mümkün olabileceğini öğrendikleri için konuyu ertesi güne bırakıp keyifle fotoğraflar çektirdiler. Sonrasında akşam yemeği için rezervasyon yaptırdıkları Chez Acchiardo'yu buldular. Henüz akşam yemeği için biraz daha zamanlarının bulunuyor olması sebebiyle eski şehir merkezini gezerlerken Deniz birden "neden hâla otelimizi bulamadık" deyince Deniz'e aslında o uyurken otellerini bulup eşyalarını bırakmış olduklarını açıkladılar....Promenade Des Anglais caddesinden sahili ve Cours Saleya çevresini gezdikten sonra akşam yemeği için saat 19.15'de Chez Acchiardo'daydılar...Cuisine Nissarde...Salade Niçoise...Magret de Canard fermier,sauce aux figues ou au poivre (Breast of duck with fig sauce/İncir sosunda Ördek Göğsü)...Tournedos grille (Grilled loin steak with basilic butter/Üzerinde baharatlı tereyağı ile ızgara biftek)...

Deniz, Anne ve Baba Nice Seyahatleri için Hazırlanıyorlar...

Deniz bugün Anne ve Baba ile birlikte Nice'de olacak...Nice seyahatleri için hazırlandılar...

Birlikte hazırlandılar...Büyük valiz mi alınsın, küçük valiz mi alınsın konusunda karar verme sürecinde birazcık gergin anlar yaşanmış olsa da...Deniz'in büyük valizi almaları konusundaki ısrarının sadece bir akşam sürmesi, ertesi gün bu konuyla pek ilgilenmiyor olması ile anlaşmazlık çözümlendi. Sadece üç günlük bir seyahat olacak olması sebebiyle küçük valizlerini yanlarına alarak yola çıktılar...

Yolda giyineceği kıyafetlerine de Deniz karar verdi...
Eliz kardeşin Deniz'e hediye ettiği yeşil pantolon, bizzat Deniz tarafından, seyahatte giyinilmek üzere seçildi...Yeşil t-shirt giyinildi...Üstüne de tam Anne'nin önerdiği sweatshirt giyinilecek iken, "yeşil sweat olmaz mı?.." önerisi ile seyahat kıyafetinin yeşil pantolon, yeşil t-shirt ve yeşil sweatshirt olması Deniz tarafından kesinleştirildi...

Baba'nın spor çantasına önce evdeki tüm topik küçük arabalar sığdırılmaya çalışıldı. Sonrasında baba ile Deniz arasında mutabakat sağlandı. Yaklaşık 11-12 arabayı yanımızda taşımak çok ağırlık yapacağı için, 3 turuncu topik arabanın Baba'nın çantasına girerek yanlarında gelmesine...Diğer arabaların evde kalmasının uygun olacağına karar verildi, mutabakat sağlandı...

Ve nihayet sonunda Atatürk Havalimanı'nda THY-Heroes masasındalar...


Sonrasında pasaport kontrolü öncesinde Deniz'in Heroes kartını da alacaklar...Heroes kart yerine, Standart miles&smiles kartı üzerine basılacak aslında Deniz'in kart numarası ve adı soyadı...Ama Deniz için çok da takılınacak bir husus olmayacak bu detay...Kartını alıp, yeşil pantolonunun yan cebine yerleştirip siyah arabasında rotasını pasaport kontrolü olarak belirlemiş olacak...

8 Şubat 2016 Pazartesi

Fark Bulmaca...

Yine şubat ayına ait TRT Çocuk dergisinden çıkan "Fark Bulmaca" oyunu...
Baba ve Deniz dikkatle inceliyorlar...
Baba diyor ki "İki resmin arasında yedi fark varmış...Aceba neymiş bu farklar?"
Deniz diyor ki "Hayııırrr, yirmi bir fark varmış..."
Baba diyor ki "Dört tanesini buldum"...
Deniz diyor ki..."O zaman... dört farkı söyle bakalım..."

Bizim Deniz...


Kuzucuk ve İbikli...

Şubat ayına ait TRT Çocuk dergisinden çıkan çıkartmalar...
Kuzucuk ve İbikli...
Deniz'in arkadaşları...
Bu sevimli fotoğrafı görünce Deniz ve Anne de aynen onlar gibi poz verdiler...
Deniz "Kuzucuk" olmak istedi...
Kavuşturdu kollarını...
Anne de "İbikli" oldu...