26 Mart 2013 Salı

Deniz İş'te

Deniz bugün ilk kez annenin işyerine gitti.
Çoğunluk ana kucağına uyudu, uyudu.
Adeta annenin, "Bazen çok zor uyutabiliyorum Deniz'i" sözünün tersini ispatlarcasına...

25 Mart 2013 Pazartesi

Anne-Baba ve Deniz Neler Yapıyor...

Deniz, Baba'nın işe geliş gidişini takip ediyor, Anne'yi ise sesinden ve kokusundan tanıyor.

Baba'nın geliş gidişini takip ettiğini Anne şöyle anladı:
 
Sabahları Deniz'in uyuyup uyanmalarından birisi genelde 07.08 civarında oluyor. Tam Baba'nın evden çıkmasının bir kaç dakika sonrası. 

Akşam da uykuya daldığı saat genelde Baba'nın eve geldiği saatten bir kaç dakika sonrası oluyor. 19.30 civarında Anne kucağında Deniz ile, yürüyerek, konuşarak Deniz'i uyutmaya çalışıyor oluyor. Baba kapıyı çaldığında Deniz onun sesini duyuyor ve hemen akabininde gözleri ağırlaşıp huzur içinde uykuya dalıyor...

Cuma günü Anne biraz uykusuz kalmıştı.

Anne ile Deniz Baba'yı da işe uğurlamışlardı, Deniz Anne'nin kucağında cin gibi gözler ile etrafa bakıyordu.

Anne dedi ki Deniz'e "Haydi gel uyuyalım. Baba işe gitmişken biz uyuyalım. Biz uyuyalım dinlenelim. Dinlenmezsek baba geldiğinde oyun oynayamayız. Bu kez de biz çok yorgun oluruz. Baba şimdi işe gitti, akşam gelecek, haftasonu gitmeyecek. Deniz'in yanında kalacak. Deniz ile oyun oynayacak. Ama bizim şimdi o işte iken dinlenmemiz lazım. Deniz de dinlenmeli, anne de dinlenmeli. Hadi ikimiz de uyuyalım, dinlenelim, annenin akşam erkenden uykusu gelmesin, Deniz de haftasonu baba ile oyunlar oynayabilmek için şimdi o yokken çok uyusun, çok büyüsün."

Uyudu Deniz...
Anne ile birlikte uyandıklarında saat 9.30'du.
Anne uykusunu alıp bayağı bir kendine gelmişti.

Tabi bu haftasonu oyunlar oynayacağız şeklindeki söz verişin anne ve babaya maliyeti birazcık yüksek oldu...Cumartesi günü Deniz hiç uyumadı gündüz, Anne'nin de Baba'nın da şaftını kaydırdı...

Deniz'in babanın kucağında sakin durduğu bir sırada anne duşa gireyim dedi.
Dakikasında hissetmiş gibi hareketlendi, ağlamaya başladı.
Dışarıda durmadı.
Baba'nın kucağında banyonun ortasında durdu. Anne'nin sesimi arada duydu. O zaman ağlamadı, bağırmadı. 
Dışarı çıktılar ağlayıp bağırmaya başladı.
Geri içeri girdiler sustu.
Yine çıktılar olmadı.
Girdiler sustu.

Mecburen banyoda durup Anne'yi beklediler...

"Deniz, neden böyle yaptın, anne yıkanmasın mı, senin küvetin var ya hani, sıcacık seni yıkıyoruz ya, Anne de aynı şekilde yıkanmasın mı, ben bir yere gitmedim, aynen o şekilde banyo yapmak için oraya gitmiştim" dedi Anne. Deniz Anne'ye güldü...

Böyleyiz.

24 Mart 2013 Pazar

Deniz'i Baba Uyutuyor...

Deniz aç değilse, gaz çıkarma ve sonrasında uyutma konularında zaman zaman Baba devreye giriyor... 

Bu konuda Baba'nın kendine özgü bir tekniği var. Gayet başarılı. Takdiri hak ediyor...

Omuzuna atıp sırtına vurarak gazını çıkartma, sonrasında popodan titreterek mayıştırma şeklinde bir yöntem...En son önüne alıp, iki eliyle tutup yine titreterek uykusunu derinleştiriyor.

Deniz meditasyon seansından çıkmış gibi oluyor.

18 Mart 2013 Pazartesi

Deniz'e İlk Resimli Mail

Deniz'in ilk resimli maili, Gaye Teyze'den...

 ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Denizcim annen seninle ilgili her gelişmeyi kaydeder diye sana ilk resimli mailimi gönderiyorumJ
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

14 Mart 2013 Perşembe

Deniz Anne'nin Oyuncak Bebeği

Deniz ile anne yakın mesafeler için dışarı çıkıyorlar artık...

Deniz'in kahverengi ayıcıklı bir tulumu var. Bir de anneannenin aldığı beyaz bir tulumu var. Her ikisini de giyiniyor...

Yakındaki eczaneye gitti anne ile Deniz dün, gaz damlası almaya.

Anne kahverengi ayıcıklı tulumunu giyindirip aldı kucağına Deniz'i. Gittiler ve geldiler.

Ama tabii ki Deniz uyudu yine annenin kucağında.

Bu yüzden anne, kucağında Deniz ile eczanenin kapısından içeri girdiğinde ve bebekler için gaz damlası istediklerini söylediğinde, çalışanlar anne ile Deniz'e baktılar ve yorumları "aaa çok sevimli" şeklinde oldu...

Sahne aynen şöyleydi: 
Deniz yüzü anneye dönük uyuyordu annenin kucağında.
Dolayısıyla önden sadece kahverengi ayıcıklı tulumun arka tarafı görünüyordu.

Yani anne hiç kucağında bebek taşıyormuş gibi görünmüyordu, sanki oyuncağını almış kucağına taşıyormuş gibi görünüyordu.

Anne kucağına oyuncak bebeğini aldı, bir koşu eczaneye gitti, geldi yani...

11 Mart 2013 Pazartesi

Deniz'in Bir Günü

Akşam hava kararınca 18.30-19.00'dan sonra sabah 5-6'ya kadar, arada tabii gece 21.00-22.00'de ve 2-3'de uyandığında süt içerek kolaylıkla uyuyor Deniz. Gece ile gündüzü karıştırmasın, bir uyku düzeni olsun diye akşam hava karardıktan sonra çok aydınlıkta tutmuyor, hep loş ışıkta, karanlıkta tutuyor Deniz'i anne ve baba.

Gece uyuyan çocuklar babalarını çok severlermiş, baba ertesi gün işe gideceği için onun uykusunu bölmezlermiş... Demek ki Deniz babayı çooook seviyor...

Ama gündüz...

Deniz'in azıcık sağı solu belli olmuyor gerçekten.

Bazen uyuyor şu an olduğu gibi...

Ama bazen uyumazsa, ki bazen uzun süre uyumuyor. Annenin uykusu geliyor artık onunla birlikteyken, o cin gibi oluyor. O zaman tamamen anneye yapışık oluyor. Anne yalnız olduğu için, bu durumda birazzzzzzzccccıııık zorlanıyor. Deniz henüz eline birşey alıp oyalanacak durumda da olmadığı için, annenin bıraktığı yerde haklı olarak "kesssssinliiiiikle" durmuyor, hep kucakta annenin yanında olmak istiyor. Emzik de kullanmadığı için karnını doyurma amacı dışında yeni doğan bebeklerde "çoooook güçlü" olan emme güdüsü ile içtiği aşırı süt sonucunda bir süre sonra gazı oluyor... O zaman bu kez de gaz nedeniyle uyuyamıyor... Ve böyle bir döngüye giriyor...

Anne bu hafta içinde emzik konusunu belki denemeyi planlıyor.

Ama anne hamileliğinde hep ayakta, hep hareket halinde olduğu için olsa gerek... Dışarıyı, açık havayı, hareketli ortamları çooooook seviyor Deniz. Dışarı çıktığında hemen uyuyor, çok rahatlıyor birden... Hangi saatte olursa olsun, deriiiiiin bir uykuya dalıyor hemen...

Yani bazen evde anneye yapmadığımız bebekliği bırakmıyoruuuuuuuzzzz... Ama sadece "evde"!

7 Mart 2013 Perşembe

Arabada "Bir" Deniz "Bir" Anne

Anne ile Deniz'in bugün arabadaki ilk başbaşa seyahatleri gerçekleşti.
Kısa bir mesafe ama alışmak için büyük bir adım.
Deniz ana kucağı şeklindeki oto koltuğunu sevdi gibi görünüyor, hemen uyuyooooor...

Ana kucağını/Oto koltuğunu arka koltuğa ters bir şekilde sabitliyor anne. Ve tabii kendisi direksiyona geçtiğinde, arkaya dönmeden, dikiz aynadan bakıp Deniz'in yüzünü görebilmek için, tam Deniz'in karşısına, arka koltuğun başlığının altına da portatif bir ayna monte etti.

5 Mart 2013 Salı

Arkadaşım Eşek

Deniz'in ikinci favori şarkısı Barış Manço'dan Arkadaşım Eşek...

Eğlenceli gibi görünüyor ama özünde bir eşek için yazılmış oldukça hüzünlü bir şarkı aslında... 

Deniz az önce bu şarkıyı Anne'den dinleyerek uykuya daldı diyecekti Anne ki, Anne'den dinlemeyi çok seviyor galiba ki uyandı...  Şimdi Anne'nin yeniden söylemesini isteyecektir...
 
 
"Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli
 Mevsimler geldi geçti görüşmeyeli
 Hiç haber göndermedin o günden beri
 Yoksa bana küstün mü unuttun mu beni
 
 Dün yine seni andım gözlerim doldu
 O tatlı günlerimiz bir anı oldu
 Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
 Seni çok çok özledim arkadaşım eşek

 Arkadaşım eş arkadaşım şek arkadaşım eşek

 Yaban tayları çayırda tepişiyor mu
 Çilli horoz kedilerle dövüşüyor mu
 Sarıkız minik buzağıyı sütten kesti mi
 Kuzularla oğlaklar sevişiyor mu

 Uzun kulaklarını son bir kez salla
 Tüm eski dostlarıma bir haber yolla
 Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
 Seni çok çok özledim arkadaşım eşek"

Söz-Müzik: Barış Manço
 

1 Mart 2013 Cuma

Git "Gaz" Rahat Bırak Deniz'i

Deniz o kaaaadaaar küçük ki, uyanık olduğu zamanlarda kucakta tutmaktan başka bir seçenek henüz mümkün olamıyor... Ki daha gözleri ile nesneleri yeni yeni takip etmeye başladı.

Şuanda onun büyümesi için en yararlı şey "uyku".
Ki zaten Deniz'in tamamen kendisinin belirlediği bir modu var, uykusu geldiğinde uyuyor kucakta olsa bile, uykusu kaçtığında yatağında olsa bile uyanıyor ve çığlık çığlığa yanına getiriyor herkesi...
 
Ancak bugünlerde gaz sancıları başlayınca uyku kalitesi bayağı düştü...
Gaz sancıları nedeniyle sürekli uyanıyor, neye uğradığını şaşırdı minik bebeğimiz.
 
Anne de, Deniz'in vücudunun alt tarafını çok sıkı olmayacak şekilde sarıp sarmalıyor ki ısınsın rahat etsin diye.
 
Dün işe yaramıştı sanki. Tüm gün mışıl mışıl uyumuştu Deniz.
 
Bugün bir faydası olmadı ama...
 
Anne de bu kez havlu ısıttı ütü ile çok sıcak olmayacak şekilde, ılık havlu ile masaj yaptı, öyle sardı sarmaladı Deniz'i bu kez. Galiba işe yaradı.Yani inşallah...Son bir saattir uyuyor Deniz, biraz daha uyursa Anne işe yaradı diye düşünebilecek...Yoksa sabahtan hiç uzun süreli uyutamamıştı Anne Deniz'i.
 
Git "Gaz", git "Gaz"
Rahat bırak Deniz'i...
Deniz çok küçük,
Uykusunu bölme...