30 Nisan 2016 Cumartesi

'Yol Oyunları' - Tuttuğun Renkte Araba Bulmaca

Deniz, Anne ve Baba'nın araç ile seyahat ederlerken, özellikle de İstanbul trafiğinde, oynamaktan çok keyif aldıkları bir oyun var...
'Renk tutup, tuttukları renkte araba bulmaca'...
Aynı anda Deniz de, Anne de, Baba da bir renk tutuyorlar...
Sonrasında o renkte arabalar bulmaya çalışıyorlar...
Deniz bazen 'sarı' rengi tutuyor...
Anne ve Baba 'sarı renk biraz planlı bir seçim olmadı mı, bütün taksiler sarı değil mi?' diyorlar...
Sonra Deniz 'sarı' taksilerden birtanesini 'buldum' diyerek işaret ediyor.
Bazen de zor bulunabilecek renklerden seçiyorlar...
Deniz bu durumda da merakla seçtikleri renkte bir arabaya denk gelmeleri için etrafı izliyor...
Zor renkleri bazen buluyorlar...
Bazen bulamıyorlar...
Bulamadıklarında...
Örneğin 'yeşil' rengi tuttular ve 'yeşil' renk bir arabaya denk gelmediler...
Ama 'yeşil' renkli bir ev, bir tabela, bir trafik işareti gördüler...
Anne ve Baba Deniz'e soruyorlar...
'Kabul ediyor musun, Sence kabul edilebilir mi?' diye soruyorlar...
Deniz kabul ederse, kabul edilebilir derse...
O 'rengi' bulunmuş kabul ediyorlar...

Deniz "Disney Cars" İle Tanışıyor...

Deniz "Disney Cars" ile tanışıyor...Uzaktan kumandalı, kumandası sürekli bozulan bir "Şimşek"i vardı evde, bir de "Cars"lı kapağı kırılan bir suluğu, zaman zaman Kinder sürpriz yumurtanın içinden çıkan minik "Şimşek"ler ve "Mater"...

Ancak bugünkü oyuncaklı kitap aracılığıyla "resmi" tanışmanın gerçekleşiyor olduğu kabul edilebilir...

Kitaba yapışan vakumlu oyuncaklar kitapçıda hemen Deniz'in ilgisini çekmişti...

Eve daha dönmeden, oturdukları yerde açtılar kitabı...Hepsinin yapıştırdılar ilk sayfaya...Ancak Anne'nin ve Deniz'in dikkatini çeken bir detay vardı...Şimşek'in vakumu bozuk gibi idi. Yapıştırıyorlardı, bir süre sonra en fazla 1 dakika içinde vakum kendiliğinden bozuluyordu...Kitapçıda aynı kitabın gördükleri bir hasarlı, iade edilmesi gerekecek olanı vardı...Gidip, o kitabın içindeki "Şimşek" ile Deniz'in kitabının içinden çıkan "Şimşek"i değiştirebilirlerdi...Çünkü hepsi yapışıyor ve sıkıca tutuyordu...Ancak "Şimşek" hemen çıkıyordu...

Anne ile birlikte kitapçıya döndüler...Görevliler ile paylaştılar...Hasarlı, iade edilmesi gerekli olacak kitabın içindeki "Şimşek" ile Deniz'in kitabının içinden çıkan "Şimşek"i değiştirdiler...Hatta yapışan ancak biraz sallanan "Guido"yu da değiştirdiler...Baba'nın yanına geri döndüler...


Deniz ve Baba Yollarda...

Deniz ve Baba yollarda "lar"...


26 Nisan 2016 Salı

Tam Tersi - Tam Düzü...

Deniz, İdil, Sevdoş ve Nunu birlikteler...
Nunu diyorki: Ben İdil'in oyun arkadaşıyım...
İdil diyorki: Benim oyun arkadaşım Sevdoş....
Deniz diyorki: Tam tersi
İdil diyorki: Tam düzü

Tam tersi
Tam düzü
Tam tersi
Tam düzü
...

24 Nisan 2016 Pazar

Katlı Otopark ve Asansörü...

Bir süredir evdeki araba sayısının fazlalığı sebebiyle ve Deniz'in arabalarını her daim gözünün önünde tutmak, çoğunlukla salonun ortasına dizip otopark yapmak isteği sonucunda evdeki dağınıklığa hem Anne Baba'nın işine yarayacak hem de Deniz'in hoşuna gidecek bir çözümü nasıl bulacağını düşünmekte olan Anne...bugün itibariyle herkesi memnun edecek ortak çözümü buldu sanırım...

Deniz'in katlı otoparkı...Ve yanında asansörü...
Bu şekilde lego kutuları da kullanılmış oldu...


Anne ve Deniz Kurabiye Yapıyorlar...

Aslında hazır bir tarif...Dr.Oetker Yılbaşı Kurabiyesi...Margarin yerine tabii ki tereyağ kullanılarak...

Haftasonu birlikte birşeyler yapmak için güzel ve pratik bir fikir...Ayrıca kutunun içinden çıkanlar Deniz için ciddi bir merak konusu oldu...Çiçek şeklinde kalıp ile kurabiyelere şekil vermeyi büyük oranda Deniz gerçekleştirdi...

Sonucunda ise aslında kurabiyeleri süslemek için henüz hiçbirşey yapmadık...Beyaz glazürü Deniz kullanmak istemedi...Renkli süslemeleri yapmak için ise kurabiyelerin soğumasını beklemektense...sıcak sıcak tadına bakmak Deniz için çok daha cezbedici idi...



07.05.2016 tarihli güncelleme:

İlk açtıkları kutudan çıkan çiçek şekilli kurabiye kalıbına, bugün çam ağacı şeklindeki kurabiye kalıbı da eklendi...Yine tüm şekillendirmeler Deniz'e aittir...


22 Nisan 2016 Cuma

Kumbirik...

Deniz'in 23 Nisan hediyesi kumbarası 'Kumbirik'...Teyzenin hediyesi...İçine evdeki tüm bozuk paraları attık. Hatta bozuk para Euro'lar da atılmaya niyetlenildi... Anne zor ikna etti, onlar bizim ülkemizde kullanılmayan paralar, seyahatte kullanıyoruz diye...Baba'nın eve dönüşü beklendi, demir para getirebileceği için...Anne Baba odasında üzerini değiştiren babanın önüne geçildi, demir para vermezsen dolabın kapağını açman yasak denildi...İlk gün itibariyle bayağı bir birikim yapıldı... Deniz'in ilk tasarruf  tecrübeleri...



17 Nisan 2016 Pazar

Damla Çikolatalı Muffinler...

Anne'nin, Deniz'in doğumgünü partisi için de hazırladığı damla çikolatalı muffin tarifi... Bugün akşam Deniz ile birlikte bir kez daha kısacık bir sürede hazırlayıp pişirdiler...Muffin kaplarını seçen, tepsiye yerleştiren ve hem kekin hem de damla çikolataların hangisine az, hangisine çok paylaştırılmış olduğunu "yöneten" Deniz...Tarifin detaylarını planlayan Anne...

Tarifin detayları:
2 yumurta
4 kahve fincanına yakın toz şeker
2 kahve fincanı sızma zeytinyağı
2 kahve fincanı yoğurt
1 paket hamur kabartma tozu
2,5 su bardağı tam buğday unu
Yarım su bardağı kadar damla çikolata

Yapılışı:
Yumurtaların sarılarını ve aklarını ayrı çırpmak üzere iki farklı kaba koyuyoruz. Şekerin yarısını yumurta sarılarının üzerine, yarısını yumurta aklarının üzerine döküp ayrı kaplarda iyice çırpıyoruz. Sonra ikisini birleştiriyoruz. İçine yağı, yoğurdu ve elenmiş unu, hamur kabartma tozu ile birlikte ekledikten sonra yeniden çırpıyoruz. Tepsiye serdiğimiz yağlı kağıdın üzerine dizdiğimiz yaklaşık 20-22 adet kağıt kek kalıbının içine tahta kaşıkla, her bir kağıt kek kalıbına bir-bir buçuk çorba kaşığı kadar koyarak paylaştırıyoruz. En üstlerine de istediğimiz kadar damla çikolata serpiyoruz. 175 dereceye ayarlanmış ve önceden ısıtılmış fırında kabarıp üstü pembeleşinceye kadar yaklaşık 15-20 dakika pişiriyoruz.

Not: Kabaracak olduğu için paylaştırırken her bir kek kalıbına kek karışımından oldukça az koyuyoruz aslında. Ayrıca tahmin edebileceğinizden çok daha çabuk pişiyorlar bu konuya dikkat etmek lazım. Ayrıca kekin yumuşacık olmasının sırrı, "bizce" yumurtaların sarılarının ve aklarının ayrı ayrı çırpılması...

Afiyet olsun...



Deniz Yollarda...

Veee Deniz yollarda...

Kaldırımın eğimli yerini kullanmak yerine yüksek yerinden inmek, zaman zaman çimlere ya da toprak yollara da girmek istemek, bir apartmanın girişindeki rampadan çıkıp inmek, yeniden çıkıp inmek, yeniden çıkıp inmek, arabayı üzerinde anahtarı ile dış kapının önünde bırakmak istemek, güvenlik için üzerine Deniz'in arabası yazmanın yeterli olacağını düşünmek gibi detaylarda Anne ve Baba için kısmi ikna etme, olamayacağını açıklama süreçleri yaratmış oldu ama... Deniz yollarda...


Markası Olmayan Araba ve Seat...

Hafta içi Deniz, Anneanne ve Dede markete gitmişler...Son günlerde durup durup "Sarı BMW" ve "Sarı Vosvos" isteyen Deniz marketten gri renkli bir çek bırak model araba alıp eve dönmüş...

Ancak arabanın kapıları açılmıyor...
Ancak arabanın hangi model olduğu belirsiz...

Anne aslında evde artık onlarca model arabası bulunan Deniz'i marketteki araba stoğundan birazcık da uzaklaştırmak için bu kritikleri Deniz ile paylaşmış olsa da...

İki gün sonra Anneanne ve Deniz kafa kafaya verip, düşünüp taşınıp, soruna oldukça pratik bir çözüm bulmayı başarmışlar...

Arabanın markası "Seat" olmuş...
Anne'ye, özellikle Anne'ye gösterildi Deniz tarafından...

"Bu arabanın da artık bir markası var Anne...
Baksana...
Baksana...
Seat..."

Bizim Deniz...


16 Nisan 2016 Cumartesi

Fotoğraflar Arasındaki Farkları Bulun...

Deniz Torium Alışveriş Merkezi'nde... Anne ile birlikte oyun salonundalar...

Önce kırmızı arabada sağ koltuktan aracı kullanıyor...
Sonra kırmızı arabada sol koltukta aracı kullanıyor...
En son sarı arabada sağ koltukta...

Devamında kırmızı pervaneli uçakta...
Bu kez mavi pervaneli uçakta...

Beş jeton ve beş farklı tercih...

Bizim Deniz...



Takur Tukur, Takur Tukur...

Deniz oyun parkının içinde...Takur, tukur...Takur, tukur...




13 Nisan 2016 Çarşamba

İlk Saç...

Anne ve Baba, bugün ilk kez Deniz'in saçlarını birazcık kısalttılar...İlk saç...İlk tarak...İlk makas...






9 Nisan 2016 Cumartesi

Park'ta...

Deniz ve Baba parkta...Mine ve Müge'nin maceralarını okuyorlar...Çocuk Olimpiyatları...Canım Kardeşim...