Hobby...

Çikolata tutkunu Deniz...Bugün Anne'ye büfede satılan bisküvi, çikolataları gösterirken, 'Hobby' çikolata alma konusunda mutabık kaldılar...'Hobby' ve 'Tadelle' Anne ve Baba'nın çocukluğunun da en favori çikolatalarıydı...'Hobby' ve 'Tadelle'li, herşeyin bu kadar hızlı tüketilmediği, eskitilmediği çocukluk yılları...

Deniz sevdi 'Hobby' çikolatayı...

Anne anlattı, kendisinin de çocukken, Deniz kadarken bu çikolatayı çok sevdiğini...

Deniz 'Al sen de ısır' dedi...İkram etti Anne'ye çikolatasından...

'Hobby' ve 'Tadelle'li, herşeyin bu kadar hızlı tüketilmediği, eskitilmediği çocukluk yılları...

Deniz'in Takımı Şampiyon...

Deniz'in takımı Beşiktaş... Anne ve Baba'nın bu konuda hiçbir yönlendirmesi olmadı. Hatta Baba "Galatasaray"lı...O bile henüz bir yönlendirmede bulunmamıştı...Sadece evde Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın ve Fenerbahçe'nin renklerini taşıyan üç küçük top var. Anne ve Baba, Deniz'e o toplar üzerinden zaman zaman anlatmışlardı hangi renklerin hangi takıma ait olduğunu...Ama öğretmek ve yönlendirmek çok da odaklandıkları bir konu olmamıştı...

Nasıl olduğunu, kimden öğrendiğini Anne ve Baba bilmiyor...

Deniz birgün kendi takımının "Beşiktaş" olduğunu söyledi...

Anne'nin takımı "Galatasaray"...

Baba'nın takımı da "Fenerbahçe" idi...

Her üçünün de takımı farklı idi...

Müdahale etmedi Anne ve Baba...Öylece kaldı...Deniz'in takımı "Beşiktaş"dı...

Ve bu sene Deniz'in takımı şampiyon oldu...

Semtimizden Deniz'in takımının şampiyonluğuna dair bir görsel...

Harika Kanatlar..."Jet Evde"...

Deniz'in TRT Çocuk'ta en sevdiği çizgi filmlerden birisi "Harika Kanatlar"..."Jet"in her bölümde farklı bir ülkeye uçması, orada farklı ülkelerin kültürlerini tanıması, sonra başını her zaman ufak tefek dertlere sokması, yardım için diğer "Harika Kanatlar"dan birisini çağırması...Hatta sadece Deniz'in değil, Anne ve Baba'nın da en çok sevdiği çizgi filmlerden birisi...

Hatta her bölümün başında, "Jet"in bu kez başı derde girdiğinde kimi çağıracağını, daha bölüm başladığında tahmin etme oyunu da Deniz ile Baba'nın çok keyif alarak, izlerken kendi aralarında oynadıkları ayrı bir oyun...Her seferinde Baba'nın yanlış uçağı tahmin etmesini sağlar Deniz...O bölümde "Dizy" gelecekse, Baba'nın "Büyük Albert" olarak tahmin yürütmesini ister, "Büyük Albert" gelecekse Baba'nın "Jerome" olarak tahmin yürütmesini ister...

Bir ara "Harika Kanatlar" oyuncaklarını internetten araştırmıştı Anne, henüz Türkiye'deki oyuncakçılarda bulunmuyordu...Sonrasında yakın zamanda Türkiye'deki oyuncakçılarda da bulunmaya başladı...Ancak Deniz'in sırasıyla tüm "Harika Kanatlar" serisini eve taşıma ihtimali söz konusu olduğu için gördüklerinde biraz temkinli yaklaşmıştı Anne ve Baba...

Anne ve Baba'nın bir süre ertelemesi bugüne kadar sürdü...

Deniz bugün "Jet"i eve getirdi...

"Jet" artık evde...

Sırada diğer "Harika Kanatlar"...

Deniz St.Petersburg'da - 3.Gün - II - Hermitage Museum

Havanın da yağmurlu olması sebebiyle, aslında Hermitage Müzesi'ni gezmek için çok uygun bir gün olmasına karşın, Deniz müzede olmaktan hiç hoşlanmayacaktı...

Biraz da uykusunun gelmiş olması sebebiyle, müze gezilerinin başlangıcında Anne ve Baba'yı oldukça zorlayacaktı...Anne ve Baba'ya uzun süre sinirlendikten sonra ise arabasında "yeşş" bir uykuya dalacaktı...

Hermitage Müzesi'nde arabasında uyuyan Deniz...

Deniz St.Petersburg'da - 3.Gün - I

St.Petersburg'da Deniz, Anne ve Baba'nın programlarında Hermitage Müzesinin olduğu üçüncü günlerinin sabahında, Deniz kaldıkları otellerinin odasında;

"Akşam yatmaz, sabah kalkmaz, uykusunu alamaz

 Akşam yatmaz, sabah kalkmaz, seni gidi yaramaz

 Akşam yatmaz, sabah kalkmaz, enerjisi kalmaz

 Akşam yatmaz, sabah kalkmaz, tam bir haylaz

 Kukuli...

 Kukuli..."

durumundaydı...

Devamında; 1,5 saat içerisinde otelin kahvaltı salonunda Anne ve Baba'nın onun için seçtikleri krem rengi sovyet dönemi jipi sandalyelerin üzerinde sürüyor olacaktı...

Deniz St.Petersburg'da - 2.Gün - II

Deniz uyandıktan sonra Michael Garden'da, Anne ve Baba mısır yerken güvercinlerin ve serçelerin de mısır tanelerine yaklaşıyor olması, mısır tanelerinden yemeleri Deniz'in çok hoşuna gitmişti. Hatta ilk defa O da mısır tanelerinden yemek istemişti. İlk önce biraz Anne'nin mısırından yemişti, sonrasında kendisine de ayrı bir mısır alınmasını istemişti...

Michael Garden'dan sonra Kazan Cathedral'i, FC Zenit Saint Petersburg Takımının ürünlerini satan mağazanın gezilmesi ve Deniz'in çok hoşuna gidecek Cebep (Konditerskaya Sever) Pastanesi olacaktı programlarında. FC Zenit Saint Petersburg mağazasından Deniz'e üzerinde futbol temalı küçük küçük resimler olan bir bardak alacaklardı. Cebep (Konditerskaya Sever) Pastanesi ise, çikolata düşkünü Deniz için tek kelime ile keşfedilmiş hazine gibi olacaktı...Deniz kendi pastasını kendisi seçecekti...

Devamında ise pastanenin içinde afacanlıklar başlayacak, kırmızı arabayı pastanenin içinde sürerken bir ara dengesini kaybedip yere oturacak...Sonrasında ise o sırada ellerini yıkamak için lavaboya gitmiş Anne'nin 'Aa düştün mü? Görmedim hiç!' demesi ile 'Tam olarak böyle oldu, tam olarak böyle oldu' şeklinde bir oyuna başlayacaktı...

Cebep (Konditerskaya Sever) Pastanesi'nde Deniz...Bizim Deniz...

Deniz St.Petersburg'da - 2.Gün - I

St.Petersburg'daki ikinci günlerinde, otelde kahvaltı için seçtikleri Krep, lor peynirli Russian Pancake, domatesli omlet ve salamlı omlet seçeneklerinden gayet memnun kalarak dışarı çıktıklarında, planları Peterhof Sarayı'na gitmekti...
Sonrasında Peterhof Sarayı'na gitmekten vazgeçtiler. Deniz bu sırada arabasında 'yeşş' bir uykuya daldı...Şehirde kalarak Voskresenia Khristova Kilisesi'ni gezmeyi ve Michael Garden'da (Mikhaylovskiy Sad'de) zaman geçirmeyi planladılar...

Voskresenia Khristova Kilisesine yürürlerken, köşede St.Petersburg için klasik hale gelmiş 'Singer Cafe'...

Devamında Voskresenia Khristova Kilisesi ve önünde Deniz...
Uykudan uyanan Deniz, koltuğunun arkaya yatmamış olmasına, dikleşmesine kızgın...
'Kalkti! Kalkti!...'

Deniz St.Petersburg'da - 1.Gün - IV

Akşamın devamında Erivan Restaurant'dalar...Restoranın penceresinden dışarıya baktıklarında, havanın saat 21.00 civarında halen günlük güneşlik göründüğünü, hiç artık kararacakmış gibi görünmediğini düşünüyorlar...

Tercihleri üçü için ortak sipariş verebilecekleri "Meat Tasting" Plate ve "Tabule"... Yemeğin üzerine tatlı olarak tercihleri ise "Kozhinakh" adlı ay çekirdikli, kuru meyveli, ballı bir tatlı...

  

Veee Anne ve Baba tatlı siparişi verdiklerinde, artık mekandan sıkıldığını, çıkmak istediğini beyan eden Deniz...

(Devamında "Sizi anlamıyorum, ben dışarı çıkıyorum" diyerek sinirlenmiş bir şekilde restoranın kapısına doğru yönelen Deniz'i kucağına alıp öpüp koklayan Anne, bir kaç dakika içinde tatlının bir miktar tadına bakıp, kalanı Deniz için paket yapıp yiyecek çantalarına koyarak, toparlanacaktır...)

Deniz St.Petersburg'da - 1.Gün - III

Akşam yemeği için ise Nevskiy Prospect'in bayağı aşağı tarafında, Nab. Reki Fontanki üzerindeki Armenian Restaurant'a yürüyeceklerdi...Rezervasyon yaptırdıktan sonra çevrede gezerlerken, dinlendikleri Lomonosovskiy Skver'da Deniz ve Kırmızı Araba...

Deniz St.Petersburg'da - 1.Gün - II

Sonrasında Hermitage Museum önünde, Place  Square'de 'yeşş' bir uykuya dalan Deniz...

Anne ve Baba, Deniz uyurken St. Isaac's Kathedral'ini gezecekler, Bronze Horseman- Monument to Peter I'ı (Çar Petro-Peter Anıtı'nı) görecekler, Place Bridge'den Vasilyevsky Adası'na geçecekler, Vasilyevsky Adası'nın kıyısından Petrogradsky Adası'nın hemen kıyısındaki Peter and Paul Fortress'i (Peter and Paul Kalesi'ni) seyredecekler...

Vasilyevsky Adası'nın Kıyısı

Place Bridge'in Nevskiy Prospect tarafındaki girişinde bulunan bir seyyar mısır satıcısından alıp yedikleri haşlanmış mısırların, nedendir bilinmez, mısırların lezzetinden midir, çok acıktıklarından mıdır, hayatlarında yedikleri en lezzetli mısır olduğunu düşünecekler...

Deniz, Anne ve Baba, Nevskiy Prospect'in aşağısında yerel yemekler yapan Brynza Restaurant'a doğru yürürlerken uyanacak, birlikte restoranın menüsünde yer alan çeşit çeşit 'çiğ börek'lerden seçecekler...Baba'nın tercihi patlıcanlı, Anne ve Deniz'in tercihi ise kıymalı çiğ börek olacak...Menüsünde çok çeşitli yerel yemekler bulunduran restoranın içecek menüsünün de oldukça renkli olduğunu düşünecekler. Rengarenk aromatik limonatalar arasından naneli limonatayı seçecekler...Annenin 'İçi Kıymalı Pişi' olarak Deniz'e açıkladığı çiğ börekleri Deniz de çok sevecek...

Brynza Restaurant - Cheburek

Brynza Restaurant

Deniz St.Petersburg'da - 1.Gün - I

Deniz, Anne ve Baba bugün St.Petersburg'dalar...Gece saat 01.55'de Aeroflot Havayolları ile İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Moskova uçuşu ile başladı yolculukları.Moskova'dan aktarmalı şekilde St.Petersburg'a uçtular. Hatta Moskova Havalimanı'nda transferleri sırasında, pasaport kontrolü sonrasında bagajlarını alarak St.Petersburg uçaklarına transferlerini gerçekleştirecek oldukları için, iki ülke arasındaki diplomatik krizden kaynaklı bir bekletmeye de maruz kaldıktan sonra, transfer uçuşlarını kaçırma risklerini paylaşarak, süreci hızlandırmayı başarıp, uçaklarına yetiştiler.

Şehrin en hareketli ve merkezi caddesi olduğu söylenebilecek Nevskiy Prospect'de, konaklayacakları Sky Hotel'e ulaşmaları, oteli Deniz'in keşfetmesi, kahvaltısını yapması, 6. kattaki otelin balkonundan çevre binaların çatılarını izlemesi, sonunda dışarı çıkabilmeleri ile Deniz de Anne ve Baba ile birlikte Sn.Petersburg turistik şehir haritasını inceliyor...15 saniye kadar sonra, haritayı Anneye doğru uzatarak Deniz'in yanıtı...

Al şunu, zaten gideceğimiz yer belli...

Çocuk Olmak...Gülen Yüzler...

Çocuk olmak...'Annas' bisküvilerin üzerine gülen yüzler yapmaktır...
Bizim Deniz...

Deniz'in Bilmeceleri...

Havada uçar, hiç yere inmez
(Balon)

Havada uçar, kırmızıdır, pervanesi var
(Helikopter)

Havada uçar, kanatları var
(Uçak)

İçi pırıldır, dışı kahverengi
(Ayna)

Kahverengi'dir, sapı vardır
Annenin yanıtı: çanta
Deniz'in yanıtı: dolap kapağı

Geniştir, heryeri kaplar
Annenin yanıtı: ev
Deniz'in yanıtı: tavan

Havada asılıdır, aydınlatır
(Lamba)

Beyazdır, etrafı görürsün
Babanın yanıtı: pencere
Deniz'in yanıtı: tül

...

Bizim Deniz...

Deniz'in Ganimetleri...

Deniz'in "Anneler Günü" vesilesiyle gerçekleştirdiği Anneanne ve Dede ziyaretinden "Ganimetleri"... "Bir" paket ile durulması mümkün mü...

Bizim Deniz...

Anne'lere Çiçekler...

Deniz ve Baba'nın Anne'ye "Anneler Günü" hediyesi...

Deniz ve Anne'nin Anneanne'ye "Anneler Günü" hediyesi...

Piknikteyiz...

Deniz, Anne ve Baba; bugün "piknik"teler... Deniz'in salatalıkları...Baba'nın termosta çayı ve kandil simidi...Anne'nin tahinli sarması...Bu vesile ile hedefleri: evde birikmiş kayısı çekirdeklerini, buldukları bir taş ile kırmak...

Deniz'in Stickerları, Baba'nın Yazıları...

Deniz ve Baba'dan...

Trenli, Harfli, Yeşil T-shirt...

Deniz'e Anneanne ve Dede'nin Almanya seyahatleri sırasında aldıkları trenli, harfli, yeşil t-shirt...Deniz ilk kez bugün, Anneanne ve Dede getirdikten birkaç gün sonra, büyük bir keyifle giyindi...Hem vagonları var...Hem tüm vagonların üzerinde bir "rakam" var (aslında "harfler"i kastederek)...diyerek...Güzel günlerde giyinsin hep...

Meraklı Minik - Mayıs 2016 - Yol Yapma Oyunu

Meraklı Minik Dergisi'nin mayıs ayı sayısının konusu "Taşıtlar" ve içinden çıkan "Yol Yapma Oyunu"...Deniz'in doğrudan ilgi alanında olan bir konu... Dergiden çıkan "Yol Yapma Oyunu" oldukça hoşuna gitti..