25 Haziran 2015 Perşembe

Venedik - i Tre Mercanti

Veee bizce İtalya'da yediğimiz en lezzetli tiramisu....Venedik'te  i tre mercanti....Tiramisu için mutlaka denenmesi gereken bir adres. Aynı zamanda makarna, çikolata, şarap, sos benzeri ürünler de satan butik mekanda giriş bölümü boydan boya cam olarak tasarlanmış. Camın hemen arka tarafına baktığınızda tiramisu'ların nasıl yapıldığını seyredebiliyorsunuz...Mekanda oturmak için masa bulunmuyor ancak bir iki tane ayaküstü bir şeyler atıştırabileceğiniz yüksek bar masası mevcut...Zaten daha içeri girmeden, cam girişten merakla yapılışını izlediğiniz tiramisu'ları muhakkak tatmak istiyorsunuz...Arzu ederseniz gözünüzün önünde hazırlanan tazecik tiramisu'ları paket de yaptırabilirsiniz...

Venedik - i Tre Mercanti

22 Haziran 2015 Pazartesi

Deniz'li Dialoglar

Annenin Deniz içn hazırladığı yumurtalı ekmeği tadan Deniz...

Anne: Deniz tavada pişen ekmeği bir tatsın, çok sevecek, sıcacık...
Deniz: Anne bu ekmek mi?
Anne: Evet, evet, ekmek tabii ki, tavada pişen ekmek....

21 Haziran 2015 Pazar

Deniz'li Dialoglar

Ben sana yardım ederim, gerektiğinde beni çağır diyen Anne'ye
Deniz: Bu yüzden çağırdım "zaten"

Anne'nin tüm ikna çabalarına karşın, Anne'nin beğendiği oyuncağı değil, kendi beğendiğini almak üzere iken...
Deniz: Nasıl olsa oynayacak olan "Deniz", nasıl olsa oynayacak olan "Deniz"...

Anne'nin ya da Baba'nın birşey yapmasını istediğinde
Deniz: Bi dene, bi dene, bi dene

....

20 Haziran 2015 Cumartesi

Kırmızı Motor Taşımacılık Sektöründe...

Deniz'in kırmızı motorunun tasarım harikası yük taşıma macerası...Anne ile Deniz'in birlikte tasarımı...




Hav Hav ve Tis Tis Şehri

Deniz'de son günlerde mekan algısını yaratmaya çalışan baba...

Baba: Televizyon'daki kano yarışları Prag Şehri'nde yapılıyor, orası bizim yaşadığımız şehirden başka bir şehir. Bizim yaşadığımız şehrin adı neydi?
Deniz: Hav Hav ve Tis Tis Şehri..

17 Haziran 2015 Çarşamba

"Mavu Arabanın Tekerini Yedim..."

Herşey Baba'nın akşamleyin "aaa ben Deniz'e birşey getirmiştim" diyerek çantasından, üzerinde şekerden süsler ve kırmızı araba resmi bulunan bir kurabiyeyi çıkarması ile başladı...

Baba'ya o kurabiyeyi, okulunun kapanış etkinliği sonrasında babasının yanına,  işyerine gelen bir "kardeş" vermişti, Deniz'e ulaştırılmak üzere...

Deniz ilk olarak kurabiyenin üzerinde bulunan şekerden süslemeleri yemek istedi.
Hatta Anne'ye bir küçük parça koparttırıp hemen attı ağzına.
Bu sırada Deniz'in şekerden yapılmış süsleri yemesine engel olabilmek için Anne'nin aklına Deniz'in doğumgünü pastasının üzerindeki süslemeler geldi.
Mavi araba, kırmızı araba, sarı araba ve bir köpekcik...
Deniz'in söyleyişi ile mavu araba, tin araba, sarı araba ve Havvv...
Onlar da aynen bu kurabiyenin süslemeleri gibi sadece şekerden yapılmıştı, onları da yememişlerdi...
Onlar şuanda buz dolabında duruyorlardı.
Deniz bu kez bu dolabındaki süslemeleri görmek istedi ve....

Anne görcem
Anne şimdi görcem
(Annesinin kucağında buzdolabının içini merakla inceleyen Deniz)
Mavu araba, tin araba, sarı araba ve havvvv
Anne yicem
Anne mavu arabayı yicem
Anne şimdi yicem
(Serttir Deniz bu süslemeler, bence bunu yemeyelim diye Deniz'i vazgeçirmeye çalışan Anne)
Anne şimdi yicem
Anne tekerini yicem
(Artık kaçınılmaz sona doğru gidişat kesinleştiği için, Anne'nin hangi tekerleği yemek istiyorsun peki sorusu üzerine Deniz tarafından işaret edilen sol ön tekerlek)
Bunu yicem
(Anne'nin şeker süslemeden sol ön tekerleği ayırması ile mavi arabanın sol ön tekerleğini ağzına atan Deniz...)
Yedim
Mavu arabanın tekerini yedim
Anne yine yicem
Anne bu kez bunu yicem
(Bu kez mavi arabanın sol arka tekerini gösteren Deniz)
Mavu arabanın tekerini yine yicem
Sonra tin, sonra sarı
Anne: Bu kez kopartamıyorum galiba Deniz, bu tekerlek ayrılmıyor mavi arabadan
Anne yaparsııııın
(Anne'nin sol arka tekerleği de ayırması sonucunda, mavi arabanın sol arka tekerleğini de ağzına atan Deniz)
Anne yedim
Mavu arabanın tekerini yedim...

(Gidip Baba'yı haberdar eden Deniz)
Mavu arabanın tekerini yedim...
Mavu arabanın tekerini yedim...


14 Haziran 2015 Pazar

Fış Fış Kayıkçı...

Fış fış kayıkçı
Kayıkçının küreği
Hop hop eder yüreği
Akşama fincan böreği

Fış fış...

Anne: Deniz dalgalı mı?
Deniz: Hayır
Anne: Yağmur yağıyor mu?
Deniz: Hayır
Anne: Fırtına var mı?
Deniz: Hayır

Fış fış...

(Sağa sola doğru, adeta kayığın içinde bir o tarafa, bir bu tarafa sallanmaya başlayan Deniz)

Gri bir bulut geldi.
Yağmur başladı.
Fırtına çıktı.
Deniz dalgalandı.

Kayıkçı dikkat et.
Islanacaksın kayıkçı.
Kayıkçı dikkat et.
Düşeceksin kayıkçı.
Kayıkçı dikkat et.
Islanııyorsun kayıkçı.

Yağmur var.
Fırtına var.
Deniz dalgalandı.

Kayıkçı dikkat et.
Düşeceksin kayıkçı.
(Arkaya doğru, koltuğun üzerine kendini atmaya çalışan Deniz)
Aaa seni düşmekten kurtardım kayıkçı.
Kayıkçı dikkat et.
Düşeceksin kayıkçı.
(Arkaya doğru, koltuğun üzerine kendini atan Deniz)
Aaaa
Düştün kayıkçı.
Suya düştün, çok ıslandın kayıkçı...


Anne ile Deniz'in son günlerde oynarken çok eğlendikleri fış fış kayıkçı oyunu...

13 Haziran 2015 Cumartesi

Eyvah, Eyvah! Yolun Ortasında Bir Araba Var...

Deniz'in kasasında tüm peluş oyuncakları taşıyan dev sarı kamyonu ile minik baykuşların kullandığı bordo mini cooper'ının, yolda karşılaşması...

Eyvah, eyvah, yolun ortasında bir araba var...şeklinde bir cümle ile anne ve babayı alıp, koşa koşa koridordaki durumu göstermeye giden Deniz...

                                                     

Kuşlar Deniz'e "Günaydın" Diyorlar

Kuşlar Deniz'e "Günaydın" diyorlar...
Deniz'den hiç korkmuyorlar.
Deniz onların arkadaşı çünkü...


Yaramaz Kollar...

Deniz'in kolları, elleri Deniz'in sözünü hiç dinlemiyorlar.
Anne'nin kucağına çıktığında Deniz.
Fırının kapağına doğru uzanıyorlar.
Fırının kapağını açıp kapatıyor, açıp kapatıyorlar...

Hatta tam bir elin nesi var iki elin sesi var durumu...
Bir el ile açılmazsa fırının kapağı,
İki el ile daha kolayca açılıyor.
Deniz'in kolları, elleri...
İkisi de Deniz'in sözünü hiç dinlemiyorlar...
Deniz kaç sefer söyledi onlara, hiç doğru değil bu yaptığınız, "ôlmaz", "ôlmaz" diye...
Ama dinlemiyorlar.
Deniz'in sözünü hiç dinlemiyorlar...

Bu Çocuklar Benim Motorumu Götürürler...

Deniz'den Hikayeler...

İdil ile birlikte,
Park'a gittik.
Sonra ben tin motora bindim.
Ön tarafında iki tekerleği, arkada bir tekerleği olan tin motora bindim.
İdil de arkama bindi.
Sonra motorun sahibi geldi.
Bu çocuklar benim motorumu götürürler dedi.

Sonra indik.
Adam bindi.
Motoru çalıştıramadı.
Arkasına baktı.
Vidaları yerinden oynamış dedi.
Vidaları sıkılaştırdı.
Yine bindi.
Yine çalıştıramadı.
Bu kez arkasındaki kutuya baktı.
Kutunun içinden yemek çıkardı.
Torbasından da çıkardı.
Bunları hep Deniz'e getirdim dedi.
Deniz'e verdi.

Sonra motora yeniden bindi.
Motoru yine çalıştıramadı.
Bu kez motorun önüne baktı.
Vidaları yerinden oynamış dedi.
Vidaları sıkıştırdı.
Yine bindi.
Bu kez çalıştırdı.
Ve gitti...


Anne Deniz'e cumartesi sabahında kahvaltısını yaptırırken, dinliyor Deniz'in dünkü maceralarını...

8 Haziran 2015 Pazartesi

Cicchetti - Venedik

İspanya için tapas ne ise, Venedik için de "Cicchetti" öyle bir şey...Ayaküstü atıştırmalık şeklinde çok keyifli bir gelenek.                              

Venedik'te "Cicchetti" için en doğru tercihlerden birisi hemen Rialto köprüsünün yakınındaki All'arco. Yerini bulmakta ilk seferinde biraz zorlanabilirsiniz ancak bir sefer bulduktan sonra çok kolay, bir sefer azimle arayıp yerini öğrendikten sonra çok merkezi bir yerde olduğuna kanaat getireceksiniz.

Aşağıdaki resimde All'arco'dan "Sarde al Soar" ve "Baccala Mantecato" yer alıyor. "Sarde al Soar", ekşi sos, kuş üzümü, fıstık ve soğanla marine edilmiş kızarmış sardalya ve "Baccala Mantecato" ise krema soslu morina balığı...                                                                                                                                                                                                                                                                                                  
All'arco'da Cichetti
All'arco - Venedik

Yine All'arco ile neredeyse aynı sokakta diyebileceğimiz Cantina Do Mori de "Cicchetti" için oldukça doğru bir başka adres. Zeytinyağında pişirilmiş minicik ahtapotlar All'arco'da tükenmişti gittiğimizde, hemen sonrasında uğradığımız Cantina Do Mori'de onları özellikle tatmıştık.

Cantina Do Mori'de Cicchetti

Şehrin farklı bir bölgesinde, Dorsoduro'da ise "Cichetti" için Al Vecio Forner tercih edilebilecek bir mekan. Burada her çeşitten az az yer verilen karışık bir tabak alabiliyorsunuz. Biz oldukça lezzettli bulmuştuk.

Al Vecio Forner'de Cichetti

Al Vecio Forner - Venedik

6 Haziran 2015 Cumartesi

Yaralı Karga...

Deniz'den Hikayeler...

İdil ile birlikte, parkta, yaralı bir karga gördük
Uçamıyordu
Kanadından yaralanmıştı.
Su verdim.
İyileşti.

Sonra bir adam geldi.
Onu aldı ağaca koydu.
Oradan yine düştü.
İkinci kez yaralandı dedim.
Yine su verdim.
İyileşti.

Sonra  yine düştü.
Yine su verdim.
İyileşti.

Uçtu...

5 Haziran 2015 Cuma

Kırmızı, Sarı, Mavi Pedallı

Deniz'in dışarıda binmesi için kırmızı, sarı, mavi pedallısı da geldi.
Anne ve Baba işten döndüklerinde akşamleyin güzelce kurdular da....
Chicco Air Trike...

Deniz'in "dışarı" bisikleti....

1 Haziran 2015 Pazartesi

Şirinler Köyü

Deniz'in artık bir "Şirinler Köyü" var...

Anne'nin bir arkadaşından Deniz'e çok güzel bir hediye...