29 Nisan 2018 Pazar

Önyargısız Hayata Bakabilmek...

Hayata, insanlara önyargısız yaklaşabilmeli...


Tıpkı bugün "Sabahattin Ali - Şehirlere Alışamadı" sergisinin girişinde, Sabahattin Ali'yi, hayatını ve serginin kurgusunu oldukça detaylı anlatmaya başlayan görevliye, o sırada oradaki teyzenin "siz de burada dura dura öğrenmişsiniz" demesi üzerine, görevlinin "Ben Sabahattin Ali'yi, hayatını 20 yıl önce okudum. Burda öğrenmedim" dediğinde o bir kaç saniyelik şaşkınlığın ve sessizliğin ortamda bulunan herkese anlattığı gibi...


Neden sergideki görevlinin "Sabahattin Ali"yi sadece sergide öğrenebileceğini düşünmüştü ki o teyze...


Önyargılarından...


İnsanlara önyargısız yaklaşabilmeli...


Deniz'e...Hayat'a Dair...


Bizim Deniz...

Deniz ve Sabahattin Ali..."Şehirlere Alışamadı"...

Anne, Baba ve Deniz'in bugünkü pazar günü programlarında, Deniz'in Jimnastik dersi sonrasında Taksim'e geçmek, Baba'nın ne kadar süredir gitmek istediği "Sabahattin Ali - Şehirlere Alışamadı" sergisini gezmek, Deniz'in Yapı Kredi Yayınları Kitabevi'nin merkezinde çocuk kitaplarına bakması, beğendiği kitapları alması, sonrasında Anne'nin H&M Home mağazasını gezmesi, birşeyler atıştırmaları ve dönmeleri vardı...

Sabahtan programları, Deniz'in okulunda Anneler Günü hazırlıkları için Anne ve Deniz'in bir adet, yanyana, birbirlerine sarılmış, yanak yanağa fotoğraflarını bastırmaları gerekliliği ile biraz yoğunlaşmış olsa da, Jimnastik çıkışı hemen fotoğrafçıya uğrayıp, fotoğrafçının iletişim bilgilerini alarak, fotoğraflarını göndererek bu gereksinime çözüm üretmiş oldular. Veee doğrudan Taksim'e yöneldiler...

İlk iki fotoğrafta, Deniz jimnastik dersinde...Bu kez sadece iki kişi oldukları için Buket Hoca'ları tarafından salona çıkarılacaklar. Duvara top atma oyunu oynayacaklardı. Ne kadar keyif alıyor görünüyorlardı:



Deniz Yapı Kredi Yayınevi'nde Çocuk Kitapları bölümünde.... Kitabevi yenilenmiş yerine geçince, çocuk kitapları için ayrı bir bölüm oluşturulmuş, burası oturup kitapları inceleyebileceğiniz oturma alanı ile birlikte oldukça rahat bir ortam olmuştu. Burada Deniz'in 13 adet Garfield Çizgi Romanı beğenmesi ve almayı planlaması ve Anne'yi ikna etmesi sonucunda yüzündeki muzur gülümseme:



Sergiye önce Deniz'in de alışamaması...Sergiden kovulmaları...Sonrasında Anne ve Baba'nın sakin telkinleri ile Deniz'in sergiyi en azından başkalarını rahatsız etmeden, ama Anne ve Baba'nın da hızlı gezmesi ile tamamlamaları...








Sergi çıkışında Anne ve Baba'nın birşeyler atıştırmak istediği mekanda, Deniz de öğlen yemeğini yiyecek, ancak Deniz'in seçtiği masa tam cereyan'ın ortasında olunca birazcık üşütecekti. Anne onu ne kadar korumaya çalışsa da, Deniz özellikle gidip kapının önündeki masayı seçtiği için yapabilecek başka birşey yoktu...

Yemek sonrasında caddede biraz daha dolaşacaklar, Anne'nin istediği 1-2 mağazayı da gezecekler ve eve dönmek üzere yola çıkacaklardı...

Anne, Baba ve Deniz...

Bizim Deniz...


28 Nisan 2018 Cumartesi

Rusya 2018 - Dünya Kupası Çıkartmaları - Panini

Deniz ve Baba'nın bugünlerde yakından takip ettikleri konu ise Rusya 2018 - Panini Dünya Kupası Çıkartmaları Albümü...
Tayo Küçük Otobüs filmi öncesinde, Anne ve Deniz'in evde albümden olup olmadığını kontrol için Baba ile paylaştıkları çıkartmalar...Baba'nın kontrolü...Bazılarının halihazırda olması...Bazılarının olmaması...

Baba ve Deniz'e takas yolları görünmek üzere...

Deniz ve Baba...

Bizim Deniz...






Tayo - Küçük Otobüs...

Anne ve Deniz'in bugünkü programlarında jimnastik dersinden sonra "Tayo - Küçük Otobüs" filmi vardı. Filmde, terkedilmiş arabalar dünyasına gideceklerdi...Deniz gibi bir araba sever için ilginç bir konuydu...Duri kaybettiği arabası Ace'i ararken, Anne ve Deniz oyuncak arabaların da hisleri olduğunu hayal ediyorlardı...Anne evden çıkardığı arabaları hafızasında değerlendiriyor, hiçbir oyuncak arabayı çöpe atmadığına, ihtiyacı olan yeni sahipler bulup elden çıkardığından emin oluyordu...Muhtemelen aynı dakikalarda Deniz de evdeki oyuncak arabalarına nasıl davrandığını gözden geçiriyor, "Anne'nin çok oyuncak araban oldu bir kısmını ayıklasak mı?" sözlerine olumsuz yanıt vermiş olmasının ne kadar isabetli olduğunu düşünüyordu...
Terkedilmiş oyuncak arabalar dünyası...
Duri'nin Ace'i bulma çabaları...

Anne ve Deniz...

Bizim Deniz...








23 Nisan 2018 Pazartesi

23 Nisan'da Rahmi Koç Müzesi...

Anne, Baba ve Deniz 23 Nisan'da Rahmi Koç Müzesi'ndeydiler...Deniz'in Rahmi Koç Müzesi'ne ilk gidişiydi. Anne'nin uzun süredir aklındaydı ancak fırsatları olmamıştı. 23 Nisan'da geleneksel otomobil boyama etkinliği, bu kez ziyaretlerine vesile olmuştu...

Sabah zamanlı olarak kalktılar ve etkinlik için evden geç kalmadan çıktılar...Saat 14:00'deki etkinlik için saat 13:00'de müzedeydiler...İlk olarak etkinlik için Deniz'in kaydını yaptırıp, "gerçek araba" boyama olduğunu netleştirdikten sonra müzeyi birlikte gezmeye başladılar...

Hemen girişteki bebek evleri Deniz'in oldukça ilgisini çekmişti, Anne'yi ise her gördüğünde ayrı büyülüyorlardı...Bebek evleri sonrasında klasik arabaların bulunduğu salona girince ise Deniz gerçekten Anne'nin tahmin ettiği şekilde büyülenmiş, adeta kendinden geçmişti...Tüm arabaların markasını, modelini, üretim yıllarını ve özelliklerini birlikte okuyorlardı...Hatta sayısal bölümlerini Deniz okuyordu...Bahçedeki uçaklar, trenler ise ayrı ilgi çekiciydi...



 
 



 


Saati geldiğinde araba boyama etkinliğinin yapıldığı alana geçtiler. Çocuklar gruplar halinde etkinlik alanına alınıyordu. Deniz'e sıra geldiğinde Deniz de etkinlik alanına geçecekti...






Etkinlik sonrasında ise, içinde oyuncak müzesinin de olduğu şehir hatları vapuruna geçecekler, vapurun güvertesinde oturup çay içecek, su böreği yiyeceklerdi. Restoran-Cafe dışında, müzenin alanında konumlandırılan kafeterya tarzı iki ortam vardı. Birisi şehir hatları vapurunun içinde diğeri bahçede uçak ve trenlerin arasındaydı. Her ikisi de farklı konseptlerde tasarlanmış çok pratik ve uygun fiyatlı ortamlardı. Kısa bir dinlenme için oturup pratikçe birşeyler yiyip içebiliyordunuz. Bu ortamları ile birlikte Rahmi Koç Müzesi, çocuklar ve müzeseverler için sadece bir kere gelmelik değil, fırsat buldukça gelip, farklı farklı bölümlerini gezip, zaman geçirmelik bir ortamdı. Deniz de aynı şekilde, Anne'nin şuraya da bakalım önerilerini, "bir dahaki gelişimizde bakarız" şeklinde yanıtlıyordu...




Veee müzenin bahçesindeki, müze bileti ile çocukların sınırsız binebildiği atlıkarınca ise Deniz'i kalbinden etkilemişti...Sıkılana kadar farklı farklı araçları, atları seçip binecek, Rahmi Koç Müzesi'ni atlıkarıncası olan müze olarak hatırlayacaktı...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız kutlu olsun'du...

Anne, Baba ve Deniz...

Bizim Deniz...



22 Nisan 2018 Pazar

İbi ve Tosi...

Deniz'in Jimnastik gösterisi sonrasında İbi ve Tosi için 212AVM'deler...

İbi ve Tosi'nin 21-22-23 Nisan tarihlerinde 212AVM'de olacağını Deniz, TRT-Çocuk reklamlarından yakınen takip etmiş, illa üç günden birinde İbi ve Tosi'yi görmeye gitmek istemişti...

Bizim Deniz...




Jimnastik’te 23 Nisan Gösterisi...

Deniz’in ve grup arkadaşlarının bugün Jimnastik’te 23 Nisan gösterileri vardı...Buket Hoca taa 1 hafta öncesinden derse mutlaka gelmeleri, gösteri hazırlıkları yaptıkları bilgisini vermişti...

Sabah kalktıklarında, geç kalmamak için hızla hazırlandılar. Anne Deniz’e lacivert eşorfman ve beyaz t-shirt giyindirdi. Saat tam 11:00'de salondaydılar...Gösteri için hazırlanmış alanda Deniz ve arkadaşları yerlerini aldılar. Buket Hoca Deniz'e yeniden ne yapacağını hatırlattı. Müzik başladığında hepsi Buket Hoca ne yaparsa aynısını yapacaklardı...

Ve müzik başladı...

Anne izlerken duygulanmıştı...

Bravo idi, aferin idi Deniz'e ve arkadaşlarına...

Bizim Deniz...