Benim "D"m

İlk harf öğrenmeleri...

Deniz ile Anne harfli fil ve rakamlı kaplumbağa puzzle'larını yapıyorlar.
Ana parçalar yerleşik, Deniz sadece harfleri/rakamları boşluklara dolduruyor.
"D" harfini alıp eline, harfli fil puzzle'ındaki "D" boşluğuna yerleştiriyor.
Anne diyor ki "bu "D" harfi", "Deniz'in "D"si"...
Deniz diyor ki "hımm bu benim "D"m"
...

Ben de Seni Seviyorum...

Deniz, Anne ve Baba Bursa'da Zafer Plaza'nın önündeler...
Baba kahve molası büfesinden frappe alıyor.
Anne ve Deniz ise sohbet ediyorlar.
Anne Deniz'e onu çok sevdiğini, Deniz'in annesinin kuzusu olduğunu, anne için dünyada en kıymetli şeyin Deniz olduğunu, annenin en çok Deniz'i sevdiğini söylüyor.
Deniz ise;
"Ben en çok, ben en çok oyuncaklarımı seviyorum, seni çok sevmiyorum" diyor.
Anne şaşırıyor, diyor ki, "Gerçekten mi Deniz, sen anneyi sevmiyor musun??"
Deniz diyor ki;
"Oyuncaklarımı, bir de hav'ı, bir de tis tis'i en çok seviyorum, seni çok sevmiyorum"
Anne yine şaşkın, diyor ki "Gerçekten mi?? En çok oyuncaklarını, hav'ı ve tis tis'i mi seviyorsun. Olsun, sen beni sevmesen de ben yine de seni çok seviyorum. Anneler her zaman yavrularını çok severler."
Deniz diyor ki;
"Şaka yaptım. Seviyorum...."
...

Deniz Bursa'da

Deniz bugün ilk kez Bursa'da...Deniz otobüsü'ne bindi, sonra sarı otobüs, sonra yeşil tren...Tophane'de sarı ev'de uyuyacak bu akşam...

Deniz'li Dialoglar

Golf sopalarından birisini kendisine vermeye ikna etmeye çalışan Baba'ya, iki sopayı da elinde tutan Deniz'in yanıtı: "Git kendine başka sopa bul"

Anne'nin pişirdiği enginar kalpli pilavı afiyetle yedikten sonra, son kaşıkları Anne'ye ve Baba'ya yedirirken, Baba'ya: "Sen yemezsen olmaz"

Uyku öncesinde camdan bakmak isterken: "Camdan bakmayı çok seviyorum, bu yüzden hep camdan bakmak istiyorum"

İki Katlı Çekici...

Deniz ile Anne'nin legolardan tasarladığı iki katlı çekici....

Ve Evin Hali...

 

Bir pazar günü evin hali... Deniz'in her daim salonun ortasında bulunan oyuncakları...

 

 

Atları Çok Seviyorum, Bu Yüzden Soruyorum

Deniz, Anne ve Baba son bir kaç gündür akşam yemeği sırasında Eurosport'ta 3-5 Temmuz tarihleri arasındaki Paris'teki Longines Global Champions Tour'a denk geliyorlar.

Deniz yorumlar yapıyor hatta izlerken,
-Bu at güzel atlayamıyor
şeklinde...

Program ara verdiğinde de reklamlardan birinde Eiffel Kulesine asansör ile çıkarılmış iki Beyaz At'ın göründüğü bir reklam yayınlanıyor...

Deniz bu reklamı da çok seviyor.
Tekrar tekrar izlemek istiyor
Hatta kendisi bu durumu aynen aşağıdaki cümle ile anlatıyor Anne ve Baba'ya...

-Atları çok seviyorum, bu yüzden soruyorum...

Ve bu cümleyi kurup, cümlesini duyunca ona doğru sevgi ile bakan Anne ve Babasının tarafındansa, yüzünü oturduğu koltuğun sırt tarafına doğru döndürerek azıcık utanıyor...

"Sarı Kuş"

Anne: Deniz annenin "can"ı
Deniz: I ıhhh!
Anne:Deniz annenin "kalb"i
Deniz: I ııh!
Anne:Deniz annenin "ışık"ı
Deniz: I ıııh!
Anne: Deniz annenin "yavru kuzu"su
Deniz: I ıııh!
Anne: Deniz annenin "yavru ceylan"ı
Deniz: I ıııh!
....
Anne: Deniz annenin "sarı kuş"u
Deniz: Hıh...

Deniz annenin "sarı kuş"u, "sarı kuş" olmak istiyor Deniz...

Deniz Sultanahmet'te...

Deniz bugün Sultanahmet'te idi...Meydanda ramazan sebebiyle açılan Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı'nda idi...Kendisine şehrin anahtarlarından birisini seçip, kolye olarak boynuna asıyor, anne ve baba'ya tatlı halka yerken eşlik ediyordu...Ve turşu, demirhindi şurubu, baklava alıyorlardı...Anne'ye çini desenli kolye beğeniyordu... Başlangıçta Deniz uyurken, anne ve baba hemen çarşının yan tarafındaki Türk İslam Eserleri Müzesi'ndeki "Selçuklular" sergisini geziyorlardı...