Deniz'in Spor Okulu...

Deniz bugün dört haftalık spor okulu macerasına başladı...


Sabah 09:00 - 13:00 arasında jimnastik, basketbol, İngilizce, modern dans, beceri atölyesi...Aslında yüzme de istemişlerdi ancak yüzme öğleden sonra idi, öğleden sonraya da kaldığında Deniz'in 17:00'de çıkması gerekecekti. Dede ile oyunları nedeniyle 16:45'de evde olmak istiyordu...


Formasını giyindi...Anne servisini ayarladı...09:05'de oradaydılar...Zumba ile dersleri başladı...


Bizim Deniz...

24 Haziran 2018 - Türkiye için Genel Seçim

Ve biz de oyumuzu kullandık...

Deniz Anne ile de Baba ile de kabine girecekti...Anne ve Baba'nın oy kullanmasını büyük bir dikkatle izleyecekti...

Ülkemiz için, çocuklarımızın geleceği için en iyisi nasıl olacaksa, öyle olsundu...

Anne, Baba ve Deniz...

Bizim Deniz...

Deniz ve Baba'nın Bahçede Akşam Turları 2...

Deniz bugün de Plazma Car ile sitenin bahçesinde maceralardaydı...Kendisine bulduğu yokuştan aşağı kayıyordu, yukarı çıkıyordu. Ön ön çıkıp, geri geri kayıyordu...


Baba ve Deniz...


Bizim Deniz...

Deniz ve İdil - Bisiklet Yarışı

Deniz ve İdil bugün bahçeye birlikte inmişler...İdil bisiklet yarışı yapmak istemeyince Deniz bir süre ikna etmeye çalışmış, en sonunda başka bir arkadaş ile yarış yapmışlar, İdil katılmamış sadece izlemiş...


Her zaman arkadaşlar aynı anda aynı oyunu oynamak isteyecekler diye bir şey yok işte...


Böyle durumlarla hayatta her zaman karşılaşılabilir...


Hayata dair aslında bugün yaşananlar...


Bizim Deniz...

Deniz ve Baba'nın Bahçede Akşam Turları 1...

Baba'nın işi zordu. Deniz Baba ile aşağıya inmeyi çok seviyordu. Ancak indiklerinde hem süreyi bir türlü belirleyemiyorlardı. Hem de Deniz bazen Plazma Car'ı bırakıp Turuncu Bisiklet'e; bazen Turuncu Bisikleti bırakıp Akülü arabasına geçiyordu...


Yine saat 21:19 olmasına rağmen Deniz Plazma Car'ı bırakıp Akülü Arabasına geçiyordu...


Baba şaşkındı...


Baba ve Deniz...


Bizim Deniz...

Şeker Bayramı - Kuşadası'nda 4.Gün...

Deniz bugün Kuşadası'ndaki arkadaşı Ceyla'nın Anneanne'sinin evine, kahvaltı sonrasında "İyi Bayramlar" dilemek için Babaanne ve Anne ile birlikte iade-i ziyarete gidecekti... Ceyla, Deniz'i görünce şaşıracak ve aynı zamanda da sevinecekti...

İlk önce Deniz'in bebeklerle oynamak isteyip istemediğini soracak, sonra Baba'sının çocukluk oyuncaklarından iki tane araba bulacaktı. Arabaların bulunması ile ev inşa etme seti ve ahşap bloklarla da her ikisi kendi istedikleri gibi şehirler tasarlayacak, en sonunda da arabalarını şehrin içinde gezdireceklerdi...

Şehirde arabalarını gezdirme sırasında Deniz önce büyük gri arabayı tercih edecek, sonra kırmızının daha hızlı/sorunsuz gittiğine kanaat getirecek, Ceyla tüm uyumluluğu ile 2.el'de arabaları değiştirmeyi sakince kabul edecekti...

Şehir kurmayı bırakıp araba yarışı yapmaya başlayacaklar. Ceyla araba yarışı sırasında da aynı şekilde tüm uyumluluğu ile Deniz'in tasarladığı güzergahları, bir U dönüş yaparak, bir S harfi çizerek takip edecek ve en sonunda yarışı da birinci olarak tamamlamayı başaracaktı...

Yeme alışkanlıkları da uyuyordu. Oyunları sonrasında ise ikisi de oturup koca bir dilim karpuz yiyecekti...

Ceyla ile Deniz iyi anlaşmışlardı...

Kurban Bayramı'nda da Kuşadası'nda buluşmaya karar vermişlerdi...

Misafirlik dönüşünde Dede ve Baba'yı alarak Kuşadası/AVM'ye gidecekler. Baba'ya ve Dede'ye Babalar Günü t-shirtlerini Deniz beğenecek, Deniz'e kare kareli bir kravat ve spor şapka da bulacaklar ve alacaklardı... İnternet bağlantısı bulunan bir yerde Deniz oyunlarını güncelledikten sonra eve dönecek, akşam yemeğini evde yiyeceklerdi...

Kuşadası'nda dördüncü günleri de böylece sona erecekti...

Anne, Baba ve Deniz...

Bizim Deniz...

Şeker Bayramı - Kuşadası'nda 3.Gün...

Anne, Baba ve Deniz'in Kuşadası'nda 3.günlerinde kahvaltı sonrasında misafirleri vardı... Ceyla...Ceyla ile Deniz yaşıtlardı...Ceyla Anneannesi ve Dedesi ile birlikte Babaanne ve Dede'ye bayram ziyaretine gelmişlerdi... Deniz ilk başta Ceyla'ya yastık atsa da Ceyla Deniz'in birlikte oyun oynama konusunda fikrinin değişmesini sabırla bekledi. En sonunda Deniz de ikna olacaktı ve birlikte oyun oynamaya başlayacaklardı...


Sırasıyla yanlarında bulunan 3 Meraklı Minik oyununu da oynadılar.


Deniz hatta Ceyla'ya bir gün önce Kahve Dünyası'ndan aldığı ve çok tatlı bulduğu çikolatadan da ikram etti. Ceyla da Deniz gibi Kahve Dünyası'nın top çikolatalarını çok tatlı bulacaktı...Aslında her ikisinin de yemek alışkanlıkları birbirine benziyordu...


Oyunları bittikten sonra ertesi gün de Deniz'in bayram ziyaretine gitmesi sözüyle ayrıldılar...

Bugün ayrıca Babalar Günü'ydü...Dede'lerin Babalar Günü'nü kutladıktan sonra (Hayati Dede ve Anneanne de yurtdışında olduğu için, onlara mesajla ulaştılar) Anne, Baba ve Deniz sahile, deniz kıyısına gideceklerdi...Önce kıyıda Babalar Günü fotoğrafları çektirdikten sonra kumsala ineceklerdi... Deniz bu kez ikna olmuştu. Sahilde kum oynayacaktı...

Sonra yavaş yavaş Anne ile birlikte kumsalın dalgalara yakın yerine yaklaştılar... Deniz ilk önce terlikle yaklaştı... Sonra Anne terliklerini çıkararak daha rahat edeceğini söyleyince, yalınayak kuma basmaya ikna oldu. Denediğinde daha da rahat ettiğini fark etti... Terliksiz yumuşak kuma basmak oldukça güzel birşeydi...

Sonra yavaş yavaş dalgaların içine gireceklerdi...


Deniz çok derine doğru ilerlemese de, hep suyun beline geldiği noktada, bayağı kıyıda durmuş olsa da, bu kez denize girmekten oldukça keyif almıştı...


Baba denize girdiğinde Anne'nin elini tuttu ve kıyıda, az derin olan yerde durdular...
Anne denize girdiğinde Baba'nın elinden tuttu ve kıyıda, az derin olan yerde durdular...
Dalgaları izlediler...
Dalgalardan kaçtılar...
Islandılar...
Serinlediler...


Deniz denizle bugün artık barışmıştı...
Deniz'in denizi sevmeye başladığı gün bu gündü...


Anne, Baba ve Deniz...


Bizim Deniz...

Şeker Bayramı - Kuşadası'nda 2.Gün...

Bayramın ikinci gününde Anne, Baba ve Deniz'in programında interneti olan bir cafe'ye ulaşmak vardı...Deniz SimCity'i güncellemek, DenizKent'i açmak istiyordu...


Kuşadası'na indiler, hatta Dede'yi sahilde alışveriş merkezine çok yakın bir yola park etmeye de ikna ettiler. Limana gideceklerde, daha denizi görmeden araba park edilir miydi? Tepelerden deniz kenarına güneşte yürünür müydü hiç...


Kahve Dünya'sında herkes bir süre interneti bulma, mobil cihazlarını güncelleme derdindeydi...Deniz de NilüferKent'i bırakmış, DenizKent'e kavuşmuştu...

Herkese iyi bayramlardı...

Şeker Bayramı - Kuşadası'nda 1.Gün...

Anne, Baba ve Deniz gece Kuşadası'na ulaştılar...Biraz maceralı bir geliş olmuştu...AtlasJet'in 21:20 uçağına bindiklerinde, Deniz "Çok uykum geldi, uyuyorum, uyuyorum, uyuyorum, ay uyandırdınız, uyandırdınız beni, uyoyorum, uyuyorum" deyip kafasına kot montunu sarıp şaşırtıcı bir şekilde uykuya dalmıştı. Sonrasında uçaktan inerken, iyiki hemen kapıya getirilmiş olan arabasına konulurken, Kuşadası servisini ararken, Kuşadası servisi iptal edilmiş olduğu için Aydın servisine binerken, serviste, Aydın'da inerken, Dede'nin yeşil arabasına Anne Deniz'i taşırken, araba ile yazlığa geldiklerinde balkondaki salıncağa taşınırken, oradan salona alınırken, salondan yatağa transfer olurken hiiiiiiiiii...iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiç uyanmayacaktı...Sadece gece bir ara susadığını söyleyecek, su içip yeniden uyuyacaktı...

Balkondaki salıncak sürprizini sabah uyandığında görecekti...

Bayramın ilk günüydü...

Mutlu Bayramlar olsundu...

Sağlıklı, mutlu daha nice bayramlaraydı...

Anne, Baba ve Deniz...

Bizim Deniz...

Deniz bugün Anne'nin İşyerindeydi...

Deniz bugün, bayram tatili öncesinde Anne'nin işyerindeydi...

Anne Deniz'e gelmek ister misin diye sorduğunda, "Sen istersen" demişti Deniz...Anne tabii ki de çok isterdi...

Sabahtan servisle işyerine gittiler. Kahvaltı yaptılar ve sonrasında Anne'nin katına çıktılar. Anne ve Aslıhan Teyze çalışırlarken, Deniz "Hareketli Sporlar" çıkartma kitabındaki çıkartmaları yapıştırıyordu.

Yarım gün olduğu için işyerinde Annesi/Babası ile birlikte gelmiş çok sayıda çocuk vardı bugün...

Akşam da İzmir'e uçacaklar, oradan Kuşadası'na geçeceklerdi...

Çıkışta Nil Teyze de Deniz'in yanına gelince çok güzel oldu...Anne'nin katından Nil Teyze'nin işyerine bakmışlardı zaten...Nil Teyze ile birlikte Deniz'e kurabiye ve börek aldılar...Anne ve Nil Teyze kahve içerken Deniz kıymalı top böreklerinden atıştırıyordu...Ve günün anısına çılgın fotoğraflar çektiriyorlardı...

Servise koşarak yetişip, eve döneceklerdi...Eşyalarını hazırlayıp, tatil için yola çıkacaklardı...

Anne, Deniz ve Nil Teyze...

Bizim Deniz....

Yaratıcı Çocuk Festivali...

Anne, Baba ve Deniz bugün Unique Istanbul'da... Yaratıcı Çocuk Festivali'ndeler...
Deniz ve Anne festivalde... Baba Miro Sergisinde...


Deniz ilk önce Canavar Makarnalar Atölyesi'nde...Oyun hamurları ve makarnalar ile canavarlar tasarlayacaktı...

Sonrasında oyun hamurunu kullanarak elektrik iletimi sağlayacak ve küçük ampullerin yandığına şahit olacaktı...



Domates Ata Tohumları'nı karton bardaklardaki toprağa ekecek ve yetiştirmek üzere eve getirecek şekilde hazırlayacaktı...

Model hamurundan Ozmo Surat tasarlayacaktı...Ozmo Surat'ı da eve götürecekti...

Masal atölyesine katılacak, atölyede geri dönüşüm konusunda  bilgiler edinecekti... Atölye sonrasında hem küçük bir saksında çiçeği, hem de ""Yıldızlar Küsmesin" masal kitabı olacaktı...



Bir ara Baba'nın yanına gidip, etkinlik alanına son bir etkinliğe daha katılmak için geri döndüklerinde ise Şehir Tasarlama Atölyesi'ne katılacaktı. Kendi evini tasarlayacaktı. Hatta tasarladığı bina şehir için oldukça sembolik bir yapı olma yolunda ilerlemiş, Deniz adeta Kültür Merkezi/Sanat Merkezi benzeri gösterişli, farklı bir bina tasarlayacaktı...



Etkinlik alanından ayrıldıklarında ise Baba'yı Tahin Restoran'da bulacaklar...Anne ve Baba Lübnan Mutfağından farklı seçimler yaparken, Deniz Kıymalı Sambusek'i sevecekti...

Anne, Baba ve Deniz...

Bizim Deniz...