Anne, Baba ve Deniz 23 Nisan'da Rahmi Koç Müzesi'ndeydiler...Deniz'in Rahmi Koç Müzesi'ne ilk gidişiydi. Anne'nin uzun süredir aklındaydı ancak fırsatları olmamıştı. 23 Nisan'da geleneksel otomobil boyama etkinliği, bu kez ziyaretlerine vesile olmuştu...
Sabah zamanlı olarak kalktılar ve etkinlik için evden geç kalmadan çıktılar...Saat 14:00'deki etkinlik için saat 13:00'de müzedeydiler...İlk olarak etkinlik için Deniz'in kaydını yaptırıp, "gerçek araba" boyama olduğunu netleştirdikten sonra müzeyi birlikte gezmeye başladılar...
Hemen girişteki bebek evleri Deniz'in oldukça ilgisini çekmişti, Anne'yi ise her gördüğünde ayrı büyülüyorlardı...Bebek evleri sonrasında klasik arabaların bulunduğu salona girince ise Deniz gerçekten Anne'nin tahmin ettiği şekilde büyülenmiş, adeta kendinden geçmişti...Tüm arabaların markasını, modelini, üretim yıllarını ve özelliklerini birlikte okuyorlardı...Hatta sayısal bölümlerini Deniz okuyordu...Bahçedeki uçaklar, trenler ise ayrı ilgi çekiciydi...
Saati geldiğinde araba boyama etkinliğinin yapıldığı alana geçtiler. Çocuklar gruplar halinde etkinlik alanına alınıyordu. Deniz'e sıra geldiğinde Deniz de etkinlik alanına geçecekti...
Etkinlik sonrasında ise, içinde oyuncak müzesinin de olduğu şehir hatları vapuruna geçecekler, vapurun güvertesinde oturup çay içecek, su böreği yiyeceklerdi. Restoran-Cafe dışında, müzenin alanında konumlandırılan kafeterya tarzı iki ortam vardı. Birisi şehir hatları vapurunun içinde diğeri bahçede uçak ve trenlerin arasındaydı. Her ikisi de farklı konseptlerde tasarlanmış çok pratik ve uygun fiyatlı ortamlardı. Kısa bir dinlenme için oturup pratikçe birşeyler yiyip içebiliyordunuz. Bu ortamları ile birlikte Rahmi Koç Müzesi, çocuklar ve müzeseverler için sadece bir kere gelmelik değil, fırsat buldukça gelip, farklı farklı bölümlerini gezip, zaman geçirmelik bir ortamdı. Deniz de aynı şekilde, Anne'nin şuraya da bakalım önerilerini, "bir dahaki gelişimizde bakarız" şeklinde yanıtlıyordu...
Veee müzenin bahçesindeki, müze bileti ile çocukların sınırsız binebildiği atlıkarınca ise Deniz'i kalbinden etkilemişti...Sıkılana kadar farklı farklı araçları, atları seçip binecek, Rahmi Koç Müzesi'ni atlıkarıncası olan müze olarak hatırlayacaktı...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız kutlu olsun'du...
Anne, Baba ve Deniz...
Bizim Deniz...
Sabah zamanlı olarak kalktılar ve etkinlik için evden geç kalmadan çıktılar...Saat 14:00'deki etkinlik için saat 13:00'de müzedeydiler...İlk olarak etkinlik için Deniz'in kaydını yaptırıp, "gerçek araba" boyama olduğunu netleştirdikten sonra müzeyi birlikte gezmeye başladılar...
Hemen girişteki bebek evleri Deniz'in oldukça ilgisini çekmişti, Anne'yi ise her gördüğünde ayrı büyülüyorlardı...Bebek evleri sonrasında klasik arabaların bulunduğu salona girince ise Deniz gerçekten Anne'nin tahmin ettiği şekilde büyülenmiş, adeta kendinden geçmişti...Tüm arabaların markasını, modelini, üretim yıllarını ve özelliklerini birlikte okuyorlardı...Hatta sayısal bölümlerini Deniz okuyordu...Bahçedeki uçaklar, trenler ise ayrı ilgi çekiciydi...
Saati geldiğinde araba boyama etkinliğinin yapıldığı alana geçtiler. Çocuklar gruplar halinde etkinlik alanına alınıyordu. Deniz'e sıra geldiğinde Deniz de etkinlik alanına geçecekti...
Etkinlik sonrasında ise, içinde oyuncak müzesinin de olduğu şehir hatları vapuruna geçecekler, vapurun güvertesinde oturup çay içecek, su böreği yiyeceklerdi. Restoran-Cafe dışında, müzenin alanında konumlandırılan kafeterya tarzı iki ortam vardı. Birisi şehir hatları vapurunun içinde diğeri bahçede uçak ve trenlerin arasındaydı. Her ikisi de farklı konseptlerde tasarlanmış çok pratik ve uygun fiyatlı ortamlardı. Kısa bir dinlenme için oturup pratikçe birşeyler yiyip içebiliyordunuz. Bu ortamları ile birlikte Rahmi Koç Müzesi, çocuklar ve müzeseverler için sadece bir kere gelmelik değil, fırsat buldukça gelip, farklı farklı bölümlerini gezip, zaman geçirmelik bir ortamdı. Deniz de aynı şekilde, Anne'nin şuraya da bakalım önerilerini, "bir dahaki gelişimizde bakarız" şeklinde yanıtlıyordu...
Veee müzenin bahçesindeki, müze bileti ile çocukların sınırsız binebildiği atlıkarınca ise Deniz'i kalbinden etkilemişti...Sıkılana kadar farklı farklı araçları, atları seçip binecek, Rahmi Koç Müzesi'ni atlıkarıncası olan müze olarak hatırlayacaktı...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız kutlu olsun'du...
Anne, Baba ve Deniz...
Bizim Deniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder