Deniz "yeşş" bir uykuda iken Anne, Baba ve Deniz'in başlayan Venedik gezileri...
Piazza San Marco da (San Marco Meydanı'nda) Campanile, St. Mark's Basilica ve Doges Palace'ı gördükten sonra Piazza San Marco'dan sarı yönlendirme tabelalarını takip ederek Rialto Köprüsüne doğru devam etti.
Venedik şehri bebek arabalı ziyaretçilerine, kanalların üzerindeki tarihi köprülerinin tasarımında her daim mevcut basamaklar ile biraz zorluk yaratıyormuş. Rialto Köprüsünü görüp de Anne ve Baba bundan artık emin olduklarında, Deniz "yeşş" bir uykuda idi halen...Venedik'teki üç günleri, Deniz'i şehirde her daim karşılarına çıkan kanallar üzerindeki köprülerden bir yukarı çıkarmakla, bir aşağı indirmekle; bir aşağı indirmekle, bir yukarı çıkarmakla geçecekti...Olsundu...Anne ve Baba Valetta-Malta maceralarından alışkındı...
Deniz "yeşş" bir uykuda iken All'arco'yu buldular, Rialto Köprüsünü geçtikten sonra dümdüz takip edilen yolda, solda Rue de Arco sokağına gizlenmiş olan...
Sonra Deniz uyandığında Cantina de Doro'yu da denediler. Devamında Rialto Köprüsünün San Polo tarafındaki dar sokaklarda biraz dolaştıktan sonra yine Rialto Köprüsünün San Marco tarafına geçildiğinde karşılarına çıkan caddeyi takip ederek, marketi, murano camından hediyelik eşya satan küçük dükkanları, maske satan küçük dükkanları, t-shirt satan mağazaları gezdiler...
Akşam yemeği için son durakları "Trattoria Della Madonna" da ise Anne ve Baba mürekkep balıklı spaggetti denerlerken, Deniz dil balığı yiyordu. Arjantin'de Buenos Aires'deki restoranlarda ikram edilen grissiniler, biraz daha spaggetti versiyonları burada da karşılarına çıkmıştı...Bu benzerliğin sebebi ne olabilir di, ilginç bir tesadüftü...
Not: Gece Deniz Anne Baba yatağının ortasında yine "yeşş" bir uykuda iken yazıyordu Anne bu satırları.
Piazza San Marco da (San Marco Meydanı'nda) Campanile, St. Mark's Basilica ve Doges Palace'ı gördükten sonra Piazza San Marco'dan sarı yönlendirme tabelalarını takip ederek Rialto Köprüsüne doğru devam etti.
Venedik şehri bebek arabalı ziyaretçilerine, kanalların üzerindeki tarihi köprülerinin tasarımında her daim mevcut basamaklar ile biraz zorluk yaratıyormuş. Rialto Köprüsünü görüp de Anne ve Baba bundan artık emin olduklarında, Deniz "yeşş" bir uykuda idi halen...Venedik'teki üç günleri, Deniz'i şehirde her daim karşılarına çıkan kanallar üzerindeki köprülerden bir yukarı çıkarmakla, bir aşağı indirmekle; bir aşağı indirmekle, bir yukarı çıkarmakla geçecekti...Olsundu...Anne ve Baba Valetta-Malta maceralarından alışkındı...
Deniz "yeşş" bir uykuda iken All'arco'yu buldular, Rialto Köprüsünü geçtikten sonra dümdüz takip edilen yolda, solda Rue de Arco sokağına gizlenmiş olan...
Anne, Baba ve Deniz All'arco'da... |
Akşam yemeği için son durakları "Trattoria Della Madonna" da ise Anne ve Baba mürekkep balıklı spaggetti denerlerken, Deniz dil balığı yiyordu. Arjantin'de Buenos Aires'deki restoranlarda ikram edilen grissiniler, biraz daha spaggetti versiyonları burada da karşılarına çıkmıştı...Bu benzerliğin sebebi ne olabilir di, ilginç bir tesadüftü...
Not: Gece Deniz Anne Baba yatağının ortasında yine "yeşş" bir uykuda iken yazıyordu Anne bu satırları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder