31 Temmuz 2014 Perşembe
30 Temmuz 2014 Çarşamba
a A!
Anne: Anne'nin başka bebeği var mı Deniz?
Deniz: a A!
Anne: Anne'nin bebeği kim Deniz?
Burnunu gösteren Deniz.
Anne: Anne Deniz'i hiç bırakır mı?
Deniz: a A!
Anne: Evet Anne Deniz'i hiiiiiiiiiiiççç bırakmazzz...Deniz Anne'nin bebeği.
Deniz: a A!
Anne: Anne'nin bebeği kim Deniz?
Burnunu gösteren Deniz.
Anne: Anne Deniz'i hiç bırakır mı?
Deniz: a A!
Anne: Evet Anne Deniz'i hiiiiiiiiiiiççç bırakmazzz...Deniz Anne'nin bebeği.
Etiketler:
Bizim Deniz
Yeni Tadımlar
Deniz bugün bahçeden "karpuz gibi" kırmızı çilek ile "kuru üzüm" gibi böğürtlen tattı.
Ve babaannenin pamuk böreğinden yedi.
Her türlü kurabiyeye de ok diyoruz.
Babaannenin kakaolu kurabiyeleri ile damla sakizli beyaz kurabiyeler...
Kalburabastı tatlısının şerbetsiz hali de güzelmiş ayrıcaaaaaa...
Ve babaannenin pamuk böreğinden yedi.
Her türlü kurabiyeye de ok diyoruz.
Babaannenin kakaolu kurabiyeleri ile damla sakizli beyaz kurabiyeler...
Kalburabastı tatlısının şerbetsiz hali de güzelmiş ayrıcaaaaaa...
Deniz'in de Kırmızı Köpekciği var...
Deniz bu aralar köpek seslerine biraz fazla takılmış durumda. Yazlıkta, gece yarısında dâhi köpek sesleri duyuyor olunca doğal olarak korkuya kapılıyor çoğu zaman.
Bir de hemen yan komşumuz "Lokum" ve "Poker" var ki, Terrier Cinsi bu iki beyaz köpekcikten de Deniz bizim tarafa gelirler diye korkuyor...
Anne açıklıyor oysa ki:
"Orada daha minik bebek de var Deniz, gördün ya Aren Bebek salıncakta sallanıyordu, köpekcikler de onu seviyor, onunla oyun oynuyorlardı. Bebekleri çok sever köpekcikler. Bebekleri korur köpekcikler."
Bu arada Deniz'in de "Kırmızı Köpekciği" var. Geçmişte Baba'nın Anne'ye hediye ettiği çiçeklerden birisinin üzerinde süs olarak yer almış, gövdesi helezoooon şeklinde olan bir "Kırmızı Köpekcik".
Deniz beyaz köpekcikleri yan balkondan izlerken, hep "Kırmızı Köpekciği" de elinde tutuyor. Hatta "Lokum" ve "Poker"'e özellikle "Kırmızı Köpekciği"ni gösteriyor. Çekip boyunu uzatıyor köpekciğin ve beyaz köpekciklere adeta "Sizin boyunuz uzuyor mu? Bakın benim köpekciğimin boyu uzuyor?" diyor...
Evet Deniz'in "Kırmızı Köpekciği"nin boyu uzuyooooorrrr....
Bir de hemen yan komşumuz "Lokum" ve "Poker" var ki, Terrier Cinsi bu iki beyaz köpekcikten de Deniz bizim tarafa gelirler diye korkuyor...
Anne açıklıyor oysa ki:
"Orada daha minik bebek de var Deniz, gördün ya Aren Bebek salıncakta sallanıyordu, köpekcikler de onu seviyor, onunla oyun oynuyorlardı. Bebekleri çok sever köpekcikler. Bebekleri korur köpekcikler."
Bu arada Deniz'in de "Kırmızı Köpekciği" var. Geçmişte Baba'nın Anne'ye hediye ettiği çiçeklerden birisinin üzerinde süs olarak yer almış, gövdesi helezoooon şeklinde olan bir "Kırmızı Köpekcik".
Deniz beyaz köpekcikleri yan balkondan izlerken, hep "Kırmızı Köpekciği" de elinde tutuyor. Hatta "Lokum" ve "Poker"'e özellikle "Kırmızı Köpekciği"ni gösteriyor. Çekip boyunu uzatıyor köpekciğin ve beyaz köpekciklere adeta "Sizin boyunuz uzuyor mu? Bakın benim köpekciğimin boyu uzuyor?" diyor...
Evet Deniz'in "Kırmızı Köpekciği"nin boyu uzuyooooorrrr....
Etiketler:
Bizim Deniz
28 Temmuz 2014 Pazartesi
Havuzda "Cıbı Cıbı"
Deniz denizi sevmedi ama şişme havuzunu çoooooo..ooook sevdi.
Sabahleyin babanın kucağında terasta dolaşırken deniz şortunu ipe asılı şekilde gören Deniz "giyineceğim, giyineceğim" şeklinde tutturdu.
Kahvaltı sonrasında da bahçedeki duşa kabine gitmek için anneyi sürüklüyordu.
Çünkü orada Deniz'in şişme havuzu vardı.
Buldu ve taşıdı balkona.
İçine girip cıbı cıbı yapmak istiyordu Deniz.
Sonunda ördekleri ve kapları ile havuzda idi. Keyfine diyecek yoktu.
Arada da havuzun kıyısındaki şişme Tukan Kuşu'nu öpüyordu Deniz.
Tukan Kuşu, Papağanların kardeşi idi.
Ve tabii ki Deniz'in arkadaşı idi...
Sabahleyin babanın kucağında terasta dolaşırken deniz şortunu ipe asılı şekilde gören Deniz "giyineceğim, giyineceğim" şeklinde tutturdu.
Kahvaltı sonrasında da bahçedeki duşa kabine gitmek için anneyi sürüklüyordu.
Çünkü orada Deniz'in şişme havuzu vardı.
Buldu ve taşıdı balkona.
İçine girip cıbı cıbı yapmak istiyordu Deniz.
Sonunda ördekleri ve kapları ile havuzda idi. Keyfine diyecek yoktu.
Arada da havuzun kıyısındaki şişme Tukan Kuşu'nu öpüyordu Deniz.
Tukan Kuşu, Papağanların kardeşi idi.
Ve tabii ki Deniz'in arkadaşı idi...
Etiketler:
Bizim Deniz
Deniz "İtfaiyeci" olduuuuu...
Etiketler:
Bizim Deniz
27 Temmuz 2014 Pazar
Baba'nın Oyuncakları
Deniz Kuşadası'nda babaanne ile dede'nin yanında Baba'nın oyuncakları ile tanıştı.
- Majorette marka, Fransa'da üretilmiş die-cast arabalar:
1 Çimento Kamyonu
1 Volkswagen Ambulans
1 Volkswagen Polis Arabası
1 İtfaiye Arabası
1 Çekici
1 Dozer
1 Petrol Tankeri
1 Çöp Kamyonu
1 Volvo 245 DL ve arkasında at taşıma aracı
1 Mavi Traktör
- Matchbox Marka die-cast arabalar
1 adet 1970 model Kırmızı Hydraulic Excavator
1 adet 1973 model Süper Kings Tır
- Play & Go serisinden bir uzay mekiği, bir mavi yarış arabası, 1 ferrari kara şimşek
- Nostaljik sökülüp takılabilen plastik ev ve çatılar
- İç içe geçen fıçılar
-1 Minik tompik uçak
- Ve Garanti Bankası'nın Pembe Dinazor ve Türkiye Halk Bankası'nın Kırmızı Araba şeklindeki kumbaralarıııııı....
- Majorette marka, Fransa'da üretilmiş die-cast arabalar:
1 Çimento Kamyonu
1 Volkswagen Ambulans
1 Volkswagen Polis Arabası
1 İtfaiye Arabası
1 Çekici
1 Dozer
1 Petrol Tankeri
1 Çöp Kamyonu
1 Volvo 245 DL ve arkasında at taşıma aracı
1 Mavi Traktör
- Matchbox Marka die-cast arabalar
1 adet 1970 model Kırmızı Hydraulic Excavator
1 adet 1973 model Süper Kings Tır
- Play & Go serisinden bir uzay mekiği, bir mavi yarış arabası, 1 ferrari kara şimşek
- Nostaljik sökülüp takılabilen plastik ev ve çatılar
- İç içe geçen fıçılar
-1 Minik tompik uçak
- Ve Garanti Bankası'nın Pembe Dinazor ve Türkiye Halk Bankası'nın Kırmızı Araba şeklindeki kumbaralarıııııı....
Etiketler:
Bizim Deniz
Deniz'in Kayıp Oyuncakları...
Deniz'in adeta yer yarıldı da içine girdi dedirtecek şekilde, evde anne babanın gözünün önünde bir kaç saniye içinde ortadan kaybolan oyuncaklarının listesi şuan için aşağıdaki şekilde:
- Tethy's ikili tamamlama kartlarında, yeşil ağacın gövdesi var yaprakları yok. Aylardır kayıp. Bir akşam mutfakta annenin gözünün önünde kayıplara karıştı...
- Fun Car'ın kare, üçgen, daire ve kalp şeklindeki pencerelerini tamamlayan kırmızı üçgen ve sarı daire. Aylardır kayıp. Önce birisi sonra diğeri kayıplara karıştı...
- Babanın "hâla" gözünün önünde Deniz onlarla oynarken nasıl kaybolduğuna dair şaşkınlığını atlatamadığı 10 adet renkli iç içe geçen kaptan üçüncü en büyük, krem renkli kap. Son 4 gündür kayıp...
Bu kayıp listesinden sonra, Deniz'i annenin boncuklu kolyeleri ile oynarken, annenin torbasının içine koyup çıkartıp, annenin boynuna taktırıp, geri çıkarttırıp, geri torbanın içine koyup yeniden geri alıp ve geri taktırıp geri çıkarttırırken gören baba, annenin "hadi yerine koy gel" diyerek Deniz'i yalnız göndermesi üzerine anneyi "Deniz onları hiç akla gelmeyecek bir yere bırakıp gelebilir, kayıp olabilirler" şeklinde uyarıyordu...
26 Temmuz 2014 Cumartesi
Deniz ile Anne, Nano Teknoloji'yi Denedi
Deniz ile Anne, bugün evde Atlas Halı'nın leke tutmayacağı belirtilen Nano Teknoloji ile üretilmiş halıları üzerinde güzel bir deney yaptılar.
Demir damlasını güzelce krem rengi halının üzerine damlattılaaaaaar.
Anne tabii önce bulaşık deterjanlı bez ile sonra cifli bez ile hatta riske atamayıp doğrudan cifi halının üzerine dökerek, boca ederek, uzun süre sildi halıyı. Bir ön taraftan bir arka taraftan sildi, sildi, sildi...damlayan bölgeyi...
Sonuç: Ön yüzde hiçbir leke kalmadı çok şükür ki... Sadece halının arkasına bakıldığında çok azıcık leke olan bölge fark ediliyor...
Bir diğer önemli sonuç: Deniz demir damlasını her zaman gayet güzel ağzını açıp hiç damlatmadan alırken, anne tarafından buna güvenilip tam halının üzerinde verilirse; hooooop kaşığın yarısı yere damlatılabilir miiiiişşşş...
Demir damlasını güzelce krem rengi halının üzerine damlattılaaaaaar.
Anne tabii önce bulaşık deterjanlı bez ile sonra cifli bez ile hatta riske atamayıp doğrudan cifi halının üzerine dökerek, boca ederek, uzun süre sildi halıyı. Bir ön taraftan bir arka taraftan sildi, sildi, sildi...damlayan bölgeyi...
Sonuç: Ön yüzde hiçbir leke kalmadı çok şükür ki... Sadece halının arkasına bakıldığında çok azıcık leke olan bölge fark ediliyor...
Bir diğer önemli sonuç: Deniz demir damlasını her zaman gayet güzel ağzını açıp hiç damlatmadan alırken, anne tarafından buna güvenilip tam halının üzerinde verilirse; hooooop kaşığın yarısı yere damlatılabilir miiiiişşşş...
Rampa Rampa Rampa Rampa...
Rampa Rampa Rampa Rampa,
Rampa Rampa Rampa Rampa,
Rampa Rampa Rampa Rampa,
Rampa Rampa Rampa Rampa...
Deniz'in son günlerde en çok sevdiği şey hafif eğimli bir yerden yukarı çıkıp, annenin ya da babanın elinden tutarak ama hızla aşağıya inmek...
Emin adımlarla en tepesine kadar çıkıyor.
Büyük bir keyifle, annenin bu şarkısı eşliğinde, hızla aşağıya iniyor...
Çıkıyor,
İniyor...
Çıkıyor,
İniyor...
Çıkıyor,
İniyor...
Çıkıyor,
İniyor......
Rampa Rampa Rampa Rampa,
Rampa Rampa Rampa Rampa,
Rampa Rampa Rampa Rampa...
Deniz'in son günlerde en çok sevdiği şey hafif eğimli bir yerden yukarı çıkıp, annenin ya da babanın elinden tutarak ama hızla aşağıya inmek...
Emin adımlarla en tepesine kadar çıkıyor.
Büyük bir keyifle, annenin bu şarkısı eşliğinde, hızla aşağıya iniyor...
Çıkıyor,
İniyor...
Çıkıyor,
İniyor...
Çıkıyor,
İniyor...
Çıkıyor,
İniyor......
Orkestra Şefinin Elindeki Çubuk...
Bugün Deniz ile anne oyun oynarlarken, anne Deniz'e uzun süredir Deniz'in oynamadığı ahşap oyun bloklarını verdi bir ara.
Bir tanesinin üzerinde bir ayıcık vardı, orkestra şefi olduğunu elindeki çubuktan anladığımız.
Deniz üzerinde resim olan oyun bloğuna bir süre dikkatlice baktı.
Sonra eliyle ince bir cismi tutar gibi yapıp mutfağı işaret etti.
Mutfakta Deniz'in oyun küpü vardı, bir yüzünde ksilofon ve çalmak için çubuğu ile.
Anne Deniz'in ksilofonun çalma çubuğunu istediğini düşünerek gitti ve getirdi Deniz'e...
Deniz ksilofonun çubuğunu aldı eline ve resme bakarak ikisini dikkatle karşılaştırdı. Ksilofonun çubuğunun ucu kalınlaşıyordu, küpün yan yüzeyindeki deliğe takılabilsin diye...Ve bıraktı ksilofonun çubuğunu.
Sonra bir ara mutfağa gittiğinde, tezgahın üzerindeki keten tohumlu çubuk galetaları işaret etti.
Anne bir parça verince eline.
İlk işi salondaki oyun bloklarının üzerindeki orkestra şefini bulmak oldu Deniz'in.
O da çubuktu, bu da çubuktu işte.
Ayıcık elinde başka ne tutuyor olabilirdi ki.
Ayıcığın elinde tuttuğu çubuklar işte bunlardı...
Keten tohumlu çubuk galetalardı...
Ve arada sırada oyun bloğunun üzerindeki orkestra şefi ayıcık resmine baka baka, afiyetle yedi Deniz keten tohumlu çubuk galetalarını...
Bir tanesinin üzerinde bir ayıcık vardı, orkestra şefi olduğunu elindeki çubuktan anladığımız.
Deniz üzerinde resim olan oyun bloğuna bir süre dikkatlice baktı.
Sonra eliyle ince bir cismi tutar gibi yapıp mutfağı işaret etti.
Mutfakta Deniz'in oyun küpü vardı, bir yüzünde ksilofon ve çalmak için çubuğu ile.
Anne Deniz'in ksilofonun çalma çubuğunu istediğini düşünerek gitti ve getirdi Deniz'e...
Deniz ksilofonun çubuğunu aldı eline ve resme bakarak ikisini dikkatle karşılaştırdı. Ksilofonun çubuğunun ucu kalınlaşıyordu, küpün yan yüzeyindeki deliğe takılabilsin diye...Ve bıraktı ksilofonun çubuğunu.
Sonra bir ara mutfağa gittiğinde, tezgahın üzerindeki keten tohumlu çubuk galetaları işaret etti.
Anne bir parça verince eline.
İlk işi salondaki oyun bloklarının üzerindeki orkestra şefini bulmak oldu Deniz'in.
O da çubuktu, bu da çubuktu işte.
Ayıcık elinde başka ne tutuyor olabilirdi ki.
Ayıcığın elinde tuttuğu çubuklar işte bunlardı...
Keten tohumlu çubuk galetalardı...
Ve arada sırada oyun bloğunun üzerindeki orkestra şefi ayıcık resmine baka baka, afiyetle yedi Deniz keten tohumlu çubuk galetalarını...
25 Temmuz 2014 Cuma
İspanya VII (Bilbao - Guggenheim Müzesi)
Deniz ile birlikte seyahat ettiğimiz Bilbao, İspanya'nın Bask Bölgesinin nüfusu en fazla olan şehri. Şehir, İspanya'nın en çok sanayileşmiş Bask Bölgesinde bir liman şehri.
Bilbao'da görülecek belli başlı yerler:
Bilbao'da görülecek belli başlı yerler:
- Plaza Moyua: Havalimanından şehir merkezine götüren otobüslere bindiğinizde, şehir merkezine ulaşmak için inilen "Don Diego Lopez De Haro" caddesi üzerindeki "Plaza Moyua"yı şehrin en merkezi noktası kabul edebiliriz. Burası hem bir kavşak, hem de bir şehir meydanı olarak kabul edilebilir. Yeşil alanlı, oturulabilecek bankların bulunduğu bir serbest zaman geçirme mekanı. Buradan nehir istikametinde ilerleyip "Don Diego Lopez De Haro" caddesini ve devamında "Navarra" caddesini takip ederek nehri geçip eski şehre giriş yapılabiliyor. ("Don Diego Lopez De Haro" caddesi, eski şehre doğru değil de tam ters istikamete doğru takip edildiğinde ise Sacred Heart Monument (Sagrado Corazon)'a ulaşılabiliyor. Sagrado Corazon da şehrin bilinen, önemli bir noktası.)
- Eski Şehir (Casco Viejo) ve Eski Yedi Cadde (Siete Calles): Eski Şehir'e "Don Diego Lopez De Haro" caddesini takip ederek ve nehri geçerek giriş yaptığınızda öncelikle "Casco Viejo" bölgesini geziyorsunuz. "Siete Calles" ise devamında Santiago Kathedrali'ne ulaştıktan sonra bu kez yine nehrin diğer tarafına doğru devam ederkenki bölge. "Casco Viejo"da Plaza Nueva çok sayıda Pinchos Barın bulunduğu bir yer. Biz Plaza Nueva'da Victor Montes Restoran'ı ve Zuga'yı tercih etmiştik. Victor Montes Restoran'daki pinchoslar daha klasikti, Zuga'da ise klasik pinchos tarifleri biraz modernize edilmişti. Her ikisini de beğenmiştik.
Casco Viejo'da
Calzadas de MallonaCasco Viejo
Ariaga Theatre - Santiago Kathedrali: Şehirdeki en eski Kathedral, 14.-15.yy'da inşa edilmiş. Gothic mimari tarzında.
- La Riberra Market: Siete Calles'in nehir tarafında yer alıyor. Avrupa'nın en büyük kapalı yiyecek marketi olduğu belirtiliyor.
- San Anton Kilisesi: La Riberra Market'in hemen yanında, yine Gothic mimari tarzında yapılmış bir kilise. Önemi, 15.Haziran.1300 tarihinde, Don Diego Lopez de Haro'nun Bilbao şehrinin kuruluş tüzügünü okuduğu kilise olması.
San Anton Church
City View From San Anton Church - Don Diego Lopez de Haro Monument : 1300 yılında Bilbao şehrini kuran Don Diego Lopez de Haro'nun heykeli
- Zubizuri Köprüsü (White Bridge): Santiago Calatrava tarafından tasarlanmış, şehrin "Castanos" bölgesi ile "Abando" bölgesini birbirine bağlayan modern tasarımlı bir köprü. Köprünün bir ayağı "Paseo Campo Volantin" caddesi üzerinde, diğer ayağı ise "Paseo Uribitarte" üzerinde yer alıyor. White Bridge (Beyaz Köprü) de deniliyor.
- BBVA Head Office: "Don Diego Lopez De Haro" caddesi üzerinde yer alıyor.
- Veee tabii ki şehire damgasını vuran Guggenheim Modern Sanat Müzesi: Mimarı Frank Gehry şehir ile öylesine bütünleşen bir tasarım gerçekleştirmiş ki görünce tek kelime ile hayran oluyorsunuz. Müzenin bahçesinde Louise Bourgeois tasarımı "Maman" adı verilmiş dev bir örümcek heykeli ve Jeff Koons tasarımı "Puppy" adı verilmiş çiçeklerden dev bir köpek karşılıyor ziyaretçileri.
Gugenheim Müzesi
Gugenheim Müzesi |
Maman - Louise Bourgeois Gugenheim Müzesi Önü |
"Sulu Üzüm'ü Sevdim"
Deniz son günlerde beyaz üzümü de afiyetle yemeye başladı.
Anne tarsus beyazı üzümleri bıçak ile ortadan ikiye hatta bazen dörde bölüyor, çekirdeğini çıkartıyor.
"Deniz bak sulu üzüm, sulu üzümleri yiyebilirsin" diyor ve Deniz'e uzatıyor...
Anne tarsus beyazı üzümleri bıçak ile ortadan ikiye hatta bazen dörde bölüyor, çekirdeğini çıkartıyor.
"Deniz bak sulu üzüm, sulu üzümleri yiyebilirsin" diyor ve Deniz'e uzatıyor...
24 Temmuz 2014 Perşembe
"Et ile Birlikte Ok!"
Anne son günlerde Deniz'e sebze yedirmenin bir yöntemini buldu;
Deniz için her koşulda vazgeçilmez "et" ile birlikte.
Anne dilim dilim yapıp çatalın ucuna taktığı et parçalarının yanına küçük bir sebze parçası da ekliyor. Tabii Deniz'in belirgin bir şekilde farkına varmayacağı şekilde.
Bu sayede Deniz geçtiğimiz günlerde mantar kavurma ve son iki gündür de zeytinyağlı börülce yemiş oldu...
Deniz için her koşulda vazgeçilmez "et" ile birlikte.
Anne dilim dilim yapıp çatalın ucuna taktığı et parçalarının yanına küçük bir sebze parçası da ekliyor. Tabii Deniz'in belirgin bir şekilde farkına varmayacağı şekilde.
Bu sayede Deniz geçtiğimiz günlerde mantar kavurma ve son iki gündür de zeytinyağlı börülce yemiş oldu...
23 Temmuz 2014 Çarşamba
20 Temmuz 2014 Pazar
Kırmızı Moto
Deniz'in artık kırmızı bir motorsikleti var...
Bir süredir, dışarıda gördüğü bisikletleri, motorsikletleri ilgi ile anneye gösteriyordu Deniz. Anne de pedallı/pedalsız, üç tekerlekli-iki tekerlekli, anne baba kontrollü vs. çeşitleri değerlendiriyordu.
Bu akşam itibariyle Imaginarium'un pedalsız denge aracı "neo moto" artık Deniz'in...
Bir süredir, dışarıda gördüğü bisikletleri, motorsikletleri ilgi ile anneye gösteriyordu Deniz. Anne de pedallı/pedalsız, üç tekerlekli-iki tekerlekli, anne baba kontrollü vs. çeşitleri değerlendiriyordu.
Bu akşam itibariyle Imaginarium'un pedalsız denge aracı "neo moto" artık Deniz'in...
18 Temmuz 2014 Cuma
Sarı Chevrolet ve Hippie Van
Deniz'in model arabaları arasına 1957 model bir sarı Chevrolet ile 1962 model kahverengi bir Volkswagen Van Minübüs de eklendi.
İkonik Sarı Chevrolet iki kapılı Sport Coupe. Sanki filmlerden çıkıp gelmiş gibi...
Volkswagen Van Minübüs ise "çiçek çocuklar" tarafından boyanmış bir "Hippi Van". Üzerinde kuş, çiçek, kalp, gülen yüz resimleri..."Love", "Peace" yazıları ve Barış işareti...
İkonik Sarı Chevrolet iki kapılı Sport Coupe. Sanki filmlerden çıkıp gelmiş gibi...
Volkswagen Van Minübüs ise "çiçek çocuklar" tarafından boyanmış bir "Hippi Van". Üzerinde kuş, çiçek, kalp, gülen yüz resimleri..."Love", "Peace" yazıları ve Barış işareti...
Etiketler:
Bizim Deniz,
Model Araba
Yer:
İstanbul, Türkiye
17 Temmuz 2014 Perşembe
İspanya VI (Endülüs - Ronda)
Ernest Hemingway'in ünlü "Çanlar Kimin İçin Çalıyor" romanının geçtiği Ronda şehri'ni Sevilla'dan günü birlik bir seyahat ile gezme fırsatımız olmuştu. Ronda hakikaten İspanya'nın Endülüs bölgesinin en etkileyici şehirlerinden birisi.
Sadece Heminway değil; aktör Orson Welles, şair Rainer Maria Rilke, yazar George Eliot da zamanında Ronda'ya gerçekleştirdikleri seyahatlerden oldukça etkilenmiş ve eserlerinde bu küçük şehirden ilham almış önemli isimlerden bazıları.
Şehir deniz seviyesinden 750 m yükseklikte oldukça derin "El Tajo" kanyonunun kıyısındaki dik kayalıkların üzerine inşa edilmiş olması ile daha ilk bakışta ürpetici bir siluet ile karşılıyor kendisini ziyarete gelenleri. Kanyonun dibinde akan nehir Endülüs bölgesinde diğer şehirlerden de tanıdığımız Guadalevir nehri.
"El Tajo" kanyonu üzerine inşa edilmiş, şehrin iki yakasını birbirine bağlayan farklı bir mimari tarza sahip "Puento Nuevo" (Yeni Köprü) şehrin simgesi durumunda. 1793 yılında yapımı tamamlanmış olan köprünün en aşağıdan en yukarıya yüksekliği 100 m. Nehrin üzerinde diğer tarafta ise, "Puento Nuevo"nun yapımı tamamlanıncaya kadar kullanılmış, şuanda kullanılmayan "Puento Vieja" (Eski Köprü) yer alıyor.
El Tajo Kanyonu üzerinde "Puento Nuevo" |
"Puento Vieja" (Eski Köprü) |
"Plaza De Toros" İspanya'daki en eski boğa güreşi alanlarından birisi. Hemen önünde Matador Cayetano Ordóñez'in heykeli yer alıyor. "Ordóñez" ve "Romero" aileleri Ronda'nın matadorluk konusunda nam salmış iki ailesi oluyor. Cayetano Ordóñez (1904-1964), "Ordonez" ailesinin Matadorlukta nam salmış ilk üyesi.
Plaza De Toros |
Cayetano Ordonez Heykeli |
Ronda'da eski şehri gezerken diğer görülecek yerler:
Saint Mary's Church: 15.yy'da cami olarak inşa edilen yapı daha sonrasında Sicilya ve Arakon kralı II.Ferdinand tarafından kiliseye dönüştürülmüştür.
Saint Mary's Church |
St. Sebastian Minaresi |
St. Sebastian's Minaret: Arap mimarisinin tipik bir örneği olan St. Sebastian Minaresi, bölgede islam dininin sembolü olarak kabul edilebilir. Minare bir dönem, şimdi yıkılmış bulunan, St. Sebastian Kilisesinin çan kulesi olarak da kullanılmış.
Palace of the Marquis of Salvatierra: Dış cephesinde pencerenin eşiğini taşıyan kadın ve erkek figürleri ile dikkatinizi çekecektir. Dilini çıkartarak şakalaşan bir erkek figürü ve çıplak vücudunu elleri ile örten bir kadın figürü.
Palace of the Marquis of Salvatierra |
City Hall: Duchess of Parcent Meydanında yer alan Belediye Binası, 1734 tarihli bir bina.
City Hall |
Plaza Del Scorro: Meydanında Hercules Çeşmesi (Fuente de Hércules) ile çeşitli kafe/restoranların bulunduğu, Espinel Caddesi (Carrera Espinel - La Bola) üzerinde yer alan bir meydan.
Plaza Del Scorro - Fuente de Hercules |
Hemingway "Çanlar Kimin İçin Çalıyor" kitabının adını İngiliz şair John Donne'nin bir kathedralde başrahip olduğu dönemde gerçekleştirdiği vaazlarından birinden ilham alarak belirlemiş.
O zaman John Donne'nin Ronda ile bütünleşmiş sözlerine de yer vererek yazımızı tamamlayalım....
“Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına
Anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta
Bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa
Sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi
Ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım
İşte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını
Senin için çalıyor.”
John Donne
Ronda ile ilgili daha detaylı bilgi için:
14 Temmuz 2014 Pazartesi
Beş! Beş! Beş! Beş! Beş! Kamyon Kadar.....
Anne Deniz'i çooooo..ooook seviyor.
Dünyalar kadar çoooo..ooook...
Beş! Beş! Beş! Beş! Beş! Kamyon kadar çoooo..ooook....
Deniz'e "Çok" kelimesini anlatmanın Annece yöntemi...
Dünyalar kadar çoooo..ooook...
Beş! Beş! Beş! Beş! Beş! Kamyon kadar çoooo..ooook....
Deniz'e "Çok" kelimesini anlatmanın Annece yöntemi...
13 Temmuz 2014 Pazar
Deniz Sarı Yumurtayı Kurtarsın
Deniz yumurtanın sarısını yemeyi çooook seviyor ancak beyazını yemeyi hiç sevmiyooor...
Ama arada sırada yumurtanın beyazını da ısırıyor ve yiyor, sadece içindeki sarı yumurtayı kurtarmak için.
Sarı yumurta Deniz'in yardımına ihtiyaç duyuyor kendisini sarıp sarmalayan beyaz yumurtadan kurtulmak için.
Deniz de sarı yumurtaya yardımcı oluyor, sarı yumurtayı kurtarıyooooorrrr...
Ama arada sırada yumurtanın beyazını da ısırıyor ve yiyor, sadece içindeki sarı yumurtayı kurtarmak için.
Sarı yumurta Deniz'in yardımına ihtiyaç duyuyor kendisini sarıp sarmalayan beyaz yumurtadan kurtulmak için.
Deniz de sarı yumurtaya yardımcı oluyor, sarı yumurtayı kurtarıyooooorrrr...
Deniz Pera Müzesi'nde
10 Temmuz 2014 Perşembe
İspanya V (Endülüs - Sevilla)
Claudio Castelucho (1870-1927) Flamenco Tänzerin |
Sevilla Kathedrali'nin çevresinde Bario Santa Cruz olarak geçen bölge (Jewish Quarter) oldukça turistik bir bölge, buranın daracık sokaklarında dolaşabilirsiniz.
Planlayıp bir Flamenko gösterisi izlemeyi atlamayın. Sevilla'da turistik gösteriler dışında gerçek flamenko gösterileri bulabilirsiniz. Antigua Taberna de Las Escobas Restaurante ise şehrin en tarihi restoranlarından birisi. Burada boğa kuyruğu tadabilirsiniz....
- Torre del Oro (Altın Kule): Adını kulenin zamanında değerli madenleri depolamak için kullanılıyor olmasından aldığı söyleniyor olmakla birlikte, esas olarak duvarlarındaki altın yaldızlı çinilerden almaktadır. Günümüzde Denizcilik Müzesi (Maritime Museum) olarak kullanılmaktadır.
Torre del Oro |
Plaza de Espana |
- Plaza de Espana (İspanya Meydanı): Maria Luisa Parkı'nın içinde yer alan İspanya Meydanı, 1929 yılında Sevilla'da gerçekleştirelen Expo Fuarı için tasarlanmıştır. Tasarımını Anibal Gonzales gerçekleştirmiştir. Meydanı çevreleyen yarım ay şeklinde bir yapı ve yapının meydana bakan duvarlarındaki kameriyelerde İspanya'daki özerk bölgeleri simgeleyen azulejo'lar (Portekiz ve İspanya'ya özgü seramik çalışmalar) bulunmaktadır. Meydanı çevreleyen kanalın üzerinden geçen köprüler de yine aynı şekilde azulejo'lar ile süslü. (Not:Yarım ay şeklindeki yapının gölge yürüyüş alanlarında, çeşit çeşit yelpazeler satan tezgahlar kuruluyor. Biz hediye olarak almayı planladığımız tüm yelpazelerimizi buradan satın almıştık ...)
Province Alcoves - Plaza de Espana |
Province Alcoves - Plaza de Espana |
Province Alcoves - Plaza de Espana |
Province Alcoves - Plaza de Espana |
Province Alcoves - Plaza de Espana |
Province Alcoves - Plaza de Espana |
Province Alcoves - Plaza de Espana |
Cathedral de Sevilla |
- Cathedral de Sevilla (Sevilla Kathedrali): Sevilla Kathedrali, Roma'daki Saint Peter's Kilisesinden ve Londra'daki Saint Paul's Kilisesinden sonra dünyanın üçüncü büyük kilisesi. Çan kulesi "La Giralda" Sevilla'nın simge yapısı şeklinde. Sevilla Kathedrali aynı zamanda Kristof Kolomb'un mezarına ev sahipliği yapmaktadır.
Cathedral de Sevilla |
La Giralda |
Avenida de la Constitucion |
Los Gallos |
- Flamenko gösterisi için Los Gallos yerinde bir tercih olabilir. Sadece turistlere yönelik olarak gerçekleştirilen gösterilerden değil kesinlikle. Sıkıca toplanmış saçlar ve saça tutturulmuş kırmızı büyük bir çiçek, gösterişli büyük küpeler, etekleri-kol bölümleri kat kat elbiseler, dansın ayrılmaz parçası yelpaze ve müziğe ritm tutan topuklar, eller... Endülüs'te olduğunuzu gerçekten hissetmek için mutlaka kendinizi bir süreliğine flamenkonun ritmine bırakmalısınız.
- Antigua Taberna de Las Escobas Restaurante ise Cathedral de Sevilla'nın hemen yakınında Calle Alvarez Quintero, 62 numarada. Restoran, azulejo'lar ile süslü duvarlara sahip tarihi bir binada dilek olay 1386 yılından itibaren hizmet veriyormuş. Menüsündeki yemekler arasında boğa kuyruğu da var...Çorba seçenekleri arasında ise sarımsak çorbası'nı farklı bulmuş ve denemiştik.
Antiqua Taberna de Las Escobas Restaurante |
Las Escobas Restaurante |
Boğa Kuyruğu ve Sarımsak Çorbası (Las Escobas Restaurante) |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)