28 Mayıs 2014 Çarşamba

Paris

Dünyanın en turistik şehri Paris'e seyahatimizi de henüz Deniz hayatımıza katılmadan gerçekleştirmiştik.

Paris'e dair belleğimizde iz bırakanlar:

- Her daim önünde kuyrukta bekleyen insanlar ile tabii ki Paris'in için sembol yapı Eyfel Kulesi (Eifell Tower)

Eyfel Kulesi

- Viktor Hugo'nun ünlü Notre Dame'ın Kamburu romanının esin kaynağı Notre Dame Kathedrali (Notre Dame Cathedral)

- Montmartre semtinde Sacre Coeur Kilisesi (Basilique du Sacre Coeur). Notre Dame Kathedrali'nden sonra Paris için oldukça turistik bir yapı. Kilisenin ön merdivenlerinde oturup hem şehir manzarasını izlemek hem de kilise ile fotoğraf çektirmek turistlerin favorisi. Ayrıca kiliseden aşağı doğru inen sokaklarda da sağlı sollu birsürü sergi, turistik küçük dükkan, kafe-restoran var.

Sacre Coeur Kilisesi
La Basilique du Sacre Coeur - Açıklama


- Kırmızı Değirmen Pavyon'u (Moulin Rouge). Sacre Coeur Kilisesinin olduğu tepeden aşağı inen sokakları takip edince devamında Moulin Rouge Pavyon'unun olduğu bölgeye varılıyor. Moulin Rouge Pavyon'unda gösteri de izlenmesi mümkün ama giriş kapısında şovlardan resimler de halihazırda bulunuyor. Pavyon fransızcada müzikli dans gösterisi yapılan yer anlamına gelen bir kelime. Kırmızı Değirmen adı ise mekanın çatısında bulunan gerçek bir Kırmızı Değirmen'den geliyor. Burası da turistler için ilgi oldukça çekici bir yer. Yolun ortasındaki refüjün üzerinde durup, arkaya Kırmızı Değirmen'i alıp fotoğraf çektiren çok sayıda turist hemen gözünüze çarpacaktır.

Moulin Rouge

Le Moulin Rouge - Açıklama

- Jean Pierre Jeunet'in yönetmenliğini yaptığı "Amelie" filminin çekildiği kafe de Kırmızı Değirmen'in hemen yanındaki sokaktan ilerleyince solda yer alıyor. Ancak kafeyi bulmaya çalışırken farkında olmadan önünden geçmişiz. İkinci dönüşümüzde zor bulmuştuk, özellikli bir kafe değil bugün için. Ve filmin çekildiği kafe işte burası dedirtecek hiçbirşey yapılmamış durumda, gayet sıradan, her hangi bir kafe görünümünde.

- Leonardo Da Vinci'nin dünyaca ünlü tablosu Mona Lisa dahil birçok tanınmış sanat eserine ev sahipliği yapan Loure Müzesi

Loure Müzesi ve çok tartışılan piramit giriş kapısı

- Champs-Elysées Bulvarı (Champs-Elysées Boulvard). Burası en hoşumuza giden yerlerden birisi olmuştu. Bu cadde üzerinde sağlı sollu bir sürü mağaza ve cafe var, oldukça keyifli bir bulvar. Burada öğlen yemeğimizi bir sandviç kafe'den aldığımız fransız tipi baget ekmek arasına yapılan sandviçler ile geçirmiştik. Fransızlar öğlen yemeklerinde genelde sandviç tercih ediyorlar.
- Champs-Elysées Bulvarı'nın sonunda diktörtgen Zafer Takı (Arc de Triompe) karşılıyor insanları. Zafer Takı'nın en tepesine çıkılabiliyor. Buradan kuşbakışı Zafer Takı'nın olduğu meydana çıkan tüm bulvarlar görülebiliyor.

Arc de Triompe


Arc de Triompe'nin Seyir Terasından

Arc de Triompe'nin Seyir Terasından

- Galeries Lafayette ve Printemps. Dünyaca ünlü markaların yer aldığı alışveriş merkezleri. Haussman Caddesinde. Alışveriş yapmak pek mümkün olmuyor ama gezilebilir. Galeries Lafayette 3 ayrı binada. Bir tanesinin kubbesi/mimari yapısı çok güzel deniliyor. Biz pazar günü gittiğimiz için kapalıydı.

Printemps'in Vitrini

- Bizim konakladığımız otel Chatalet durağının çok yakınıydı. Yani Seine nehrinin üst tarafındaydı. Ancak Seine nehrinin alt tarafında Saint-Germain bölgesinde de çok sayıda kafe-restoran bulunuyor.

- "Hippopotamus" adında bir restoran zinciri bulunuyor Paris'te. Menüsü oldukça çeşitli bir restoran. Chatalet durağına yakın, kafe-restoranların olduğu bir sokak var, biz o sokaktaki Hippopotamus'a gitmiştik.

Hippopotamus'tan
 
Paris'te "Hippopotamus" dışında özellikle önereceğimiz bir restoran yok aslında. O kadar çok yer var ki, menüye ve fiyatlara bakarak karşınıza çıkan restoranları deneyebilirsiniz. Servisler genelde büyük oluyor, bunu da unutmamak lazım. Biz bir akşam da, gezerken karşımıza çıkan Cafe Louis Phileppe'de yemek yemiştik.

Cafe Louis Phileppe'den

Cafe Louis Phileppe'den

Cafe Louis Phileppe'den

- Paris'i gezerken yazın dahi olsa, yanınızda mutlaka şemsiye ve yağmurluk olması gerekiyor. Paris'in sürekli yağmur yağan bir şehir olduğunu öğrendik. Hiç tahmin edilemeyecek kadar çok yağmur yağabiliyor ve herkes şemsiyesini açıp, yağmurluklarını giyinip yağmurda geziyor.

- Paris için metro ağı çok yaygın. Metro için 1 günlük/3 günlük kartlar var. Onlardan alıp gün içinde dilediğiniz gibi kullanıyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder